NAMI DİĞER; FAVA DOLGULU ENGİNAR :)Eğer şık bir lokantanın listesinde yer alsaydı, bu basit ama lezzetli tarife pek çok sosyetik isim bulabilirdik. :)
Fava dolgulu enginar, enginar yatağında soğan ve havuç garnitürlü fava gibi! :))
Ama biz zeytinyağlı enginar deyip geçelim :)
Bol gülme işaretlerinden de anlayacağınız üzere gayet neşeliyim, çünkü artık ilk günlere göre (annemin üstün çabaları ile de olsa) daha uzun uyuyan bir oğlum var.
Bu uzun uykularda bende hemen bilgisayarın başına geçiyor ve çoook uzun zamandır hasret kaldığım blogumu güncelliyorum, ne mutlu !:))
Zeytinyağlı enginar pek çok hanımın gözü kapalı yaptığı, oldukça kolay yapılan pratik bir yemek.
Blogumun takipçileri, mutfak kurdu hanımlar, "bunca zaman sonra bu kadar basit tarifler ile mi döndün?" demesin lütfen :)
Beni uzun zamandır takip edenler tarzımı artık çok iyi biliyor, blogumda klasik Türk yemeklerinin hepsi olsun, bir nevi arşiv olsun istedim hep ve enginarda bir eksikti bana göre...
Bir diğer nedende; ilk günden beri tariflerimi hep hiç bilmeyene göre yazıyor olmam, yani istiyorum ki, hayatında hiç mutfağa girmemiş, eline patlıcan almamış biri, canı karnıyarık istediğinde blogumdaki tarif ile yapabilsin.
Bu konuda da amacıma ulaştığımı gelen maillerden ya da kursuma katılan takipçilerimden aldığım geri dönüşlerden anlıyorum.
Avusturya'da mimarlık okuyan çok cici bir okuyucum, kursuma geldiğinde, İstanbul'da yaşarken hiç mutfağa girmediğini ama Avusturya'da yalnız yaşadığı evinde canı çektiği tüm yemekleri blogum sayesinde yaptığını anlatmıştı. Hatta annesi ziyaretine geldiğinde onu yaptığı çilek reçeli ile hayretlere düşürmüş, nereden nereye diye!:)
Bu benim için gerçekten çok önemli bir mutluluk kaynağı ve kendi kendime; "aynen devam Müge" motivasyonu. :)
Zeytinyağlı enginar mevsimi geldiğinde sık sık pişirdiğim, hatta fırsatımız olursa derin dondurucuya koyup, mevsimi olmadığında da pişirdiğim bir sebze. Çok sağlıklı olduğu, hatta belirli bir sayıda yendiğinde karaciğeri yenilediği rivayetler arasında. :)
Zaten Rabbim neyi faydasız yaratmış ki?! :)
Yapımı bir kaç püf noktası ile son derece basit...
Enginarları eğer limonlu su içinde satın aldıysanız, sadece sudan geçirip, kullanabilirsiniz.
Yeşil yaprakları ile satın aldıysanız, ayıklar ayıklamaz, pişirene kadar bol limonlu su içinde bekletmeniz gerek hem kararmasın hem de ekşiliği içine çeksin diye.
Garnitürlü yapacaksanız, soğan ve havucu tarifteki gibi birlikte pişirmeniz, patates ve bezelyeyi ayrıca haşlayıp eklemeniz gerekiyor, çünkü enginar ve havucun sertliği aynı ve aynı zamanda pişiyor ama bezelye ve patates daha erken piştiği için problem oluyor.:)
Enginarın içini sunum sırasında benim yaptığım gibi
Fava ile süsleyebilirsiniz, hem görüntüsü çok şık oluyor hem de lezzet olarak birbiri ile çok uyumlular.
Malzemeler- 4 Adet Enginar
- 1 Adet (orta boy, mandalina büyüklüğünde) Soğan
- 1 Adet (orta boy) Havuç
- 1/2 (yarım) Çay Bardağı Zeytinyağ
- 1/2 (yarım) Limon'un Suyu
- 5 Adet Kesme Şeker
- 1 Çay Kaşığı Tuz
- Su
Yapılışı
- Enginarların yeşil kabuklarını soyarak, kararmaması için pişirene kadar bol limonlu suda bekletin. Eğer ayıklanmış ve limonlu suyun içinde satın almışsanız, direk durulayıp kullanabilirsiniz.
- Soğanı piyazlık (yarım ay) şeklinde ince ince doğrayın. Havuçları da yarım ay şeklinde ince ince doğrayın.
- Orta boy (tercihen yüksek olmayan karnıyarık tenceresi idealdir) bir tencereye, yağı, soğanı ve havucu koyun, orta ateşte soğanların rengi sararıp, şeffaflaşıncaya kadar 3-4 dk. kavurun.
- Enginarları sudan alın ve tencereye dizin. Enginarların üzerini hafifçe geçene kadar su ekleyin.
- Suya; şekeri, tuzu ve limon suyunu ekleyin. Bu aşamada damak zevkinize göre tuzunu arttırabilirsiniz.
- Orta ateşte kaynayana kadar, daha sonra kısık ateşte yaklaşık 20-25 dk. enginarlar yumuşayana kadar pişirin.
- Enginarların içini garnitür ile dolduracaksanız, bezelye ve patatesi ayrı bir yerde haşlayıp, yemeğin pişmesine 5 dk. kala tencereye ekleyin.
- Ocağı kapatıp, tencerenin içinde soğumaya bırakın. En az 1 gün dinlendirdikten sonra soğuk servis yapın.
Yorumlar
Yorum Gönder