Yıllar sonra ilk defa bir yazıya nasıl başlayacağımı kestiremedim. Aslında yazıma geçen haftadan bu güne kadar neredeydim, neler yaptım onları yazmakla başlayacaktım. Fakat kafam o kadar dolu ki yazının nasıl gelişeceğini ve ya nasıl başlayacağını kafamda bir türlü tasarlayamadım. Bu yüzden de böyle bir başlangıç yaptığım için kusura bakmayın.
Geçen hafta pazar günüme göre aslında güzel başlayacaktı. Bir hafta boyunca hafta sonu olacak sınavım için son tekrarlarımı yapacak, ardından da salim kafayla sınava girecektim. Her ne kadar böyle planlasam da hayatımı, hayat kendi bildiği gibi işledi. Önce Pazartesi günü uyandığımda kocaman bir uçuk vardı alt dudağımda. O kadar acıyordu ki baş ağrısı yapıyordu. Ona rağmen o gün biraz ders çalışabildim. Sonra Salı günü hafif hafif bir titreme oldu, biraz kırgınlık filan vardı. Ona rağmen battaniyeyi kafama geçirdim o günde biraz olsun ders çalışabildim. Aslında ben grip olacağımı hissettim ama çabuk atlattığım için pek önemsemedim bu durumu ve gün bu şekilde bitti.
Sabah olduğunda yani; Çarşamba güne grip olmuş şekilde uyandım. O gün beni iyileştirmek için annem, evde ki bütün her şeyi seferber etti. Fakat hiç bir işe yaramadı. O kadar halsizdim ki doktora bile gitmeye gözüm kesmedi. Bu şekilde bütün gün kafamı toparlayamadım. Haliyle benim ders tekrarı yapmam imkansız oldu. Ertesi güne düzeleceğimi düşünerek o gün uyudum. Yine planıma göre sabah en azından aile hekimine çıkacaktım öğleden sonra da ders çalışacaktım.
Fakat yine hayat bana oyununu oynadı ve o günün gecesinde kar yağmaya başladı. Perşembe sabahı uyandığımda her yer kardı, ben hala kötüydüm. Ateşim vardı, titriyordum üstüne üstlük birde ağız içi ve diş etlerim şişmiş acıyordu, haliyle diş ağrısı yine başımı ağrıtıyordu. Doktora çıkmayı bırakın yataktan zor kalktım yazabilirim. Maalesef benim tekrar işi yine yatmıştı.
Cuma günü olduğunda artık ALLAH'a dua etmeye başladım. Çünkü ertesi gün sınav vardı ve ben resmen ayakta kırılıyordum. İşin kötüsü kar çok yağmıştı ulaşım zorlaşmıştı. Oturdum dua etmeye başladım. -''ALLAH'ım n'olur teyzem arabasıyla bize kalmaya gelsin, ertesi gün sınava gitmek için direncim artsın.'' diye. Cuma günü resmen dua günümdü.
Geldi sınav günüm;
Cumartesi günü öğleden sonra sınavım var, kar yağıyor, birde annem hastalandı. Hani yanımda annemi götürsem onu da yapamıyorum. Bir şekilde 11 gibi kalktım, hazırlandım. Zor zahmet yavaş yavaş sınav yerime gittim. Sınava açıkçası tam kendimi veremesem de bir şekilde yaptım. Bu sefer geri dönüşü vardı. Artık tutuna tutuna yavaş yavaş eve geldim.
Durun okumaya devam edin Pazar günü var daha!
O gün akşamı ALLAH tarafından teyzem işi gücü bırakmış çıktı geldi. Resmen hızır gibi yetişti yazabilirim. Çünkü benim asıl önemli olan sınavım pazar günüydü ve hem sabah hem öğleden sonra farklı okullardaydı. Neyse o gün yine gelir gelmez uyumuşum ertesi güne kadar. Sabah araba ile teyzem beni götürdü, akşam üzeri de yine teyzemle gittik. Güzelce girdim koluna destek ala ala gittim. Geçen haftam bu şekilde geçti.
Beni çok zorlasa da geçtiğimiz günler şükürler olsun bir şekilde üstesinden geldim. Şuan hala atlatamadım aynı şekilde hastalığım devam ediyor. Ben hiç bu kadar uzun süre hasta olduğumu daha doğrusu grip olduğumu hatırlamıyorum.
Vallahi sağlık olmadan hiç bir şey olmuyor. ALLAH bir umut şifa bekleyen bütün hastalara şifa versin yar ve yardımcısı olsun.
Geçen hafta ve bu hafta peki siz n'aptınız?
Yorumlar
Yorum Gönder