Yeniden Başlasın !!!
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
ÖZLEDİM...ÇOK ÖZLEDİM :)
Gerçekten bloga bir şeyler yazmayı ve sizleri çok özlemişim. Bir ay bir çok açıdan bakıldığında kısa bir süre olabilir ama bir blogcu için yıllara denk geliyormuş bunu anladım :) Hatta bilgisayarın başına geçip de çok ara verdim bir şeyler yazayım artık dediğimde bile, bu kadar özlemiş olduğumun farkında değildim. Ne zamanki yazmaya başladım o zaman anladım :)
Sizlere gitmiş olduğum yerlerin, güzel fotoğraflarını göstermek isterdim ama bu yaz ne yazıkki öyle kayda değer bir tatil yapmadık :( ya işlerimiz yoğundu yada tatili ertelememiz gereken olaylar oldu.
Hafta sonu kaçamakları ve arkadaşlarımızın havuzu yada bahçeleri ile yetindik, çoğunlukla bizim evde toplandık, manzaraya karşı kahvaltı ve mangal keyifleri yaptık.
Bu yıl Ramazan'ın eylül ayına denk gelmesi nedeniyle uzun tatil planımızıda bir dahaki yaza erteledik.
Ara verdiğim günlerde, yeni yayın dönemi için :) yepyeni tarifler denerim, eşimde fotoğraflarını çeker birer birer yayınlarım diye düşünüyordum ama... Sıcaklar işi bozdu :( mutfağa neredeyse hiç girmedim, girdiğim zamanlardada menemen, makarna yapıp çıktım :) Ya ben mutfağa girmedim yada eşimin canı fotoğraf çekmek istemedi, koca yaz defalarca yapıp her seferinde niyetlenmeme rağmen bir tane bile domatesli pilav fotoğrafı yok mesela :)) yanarım ona yanarım.
Arkadaşlarımız geldiğinde genellikle mangal yaptık, Yasemin şekerimin eşinin soyalı tavuk marine sosunu keşfettik, önce o bize yaptı hep birlikte yedik, sonra en az 8-9 defa biz yaptık ve arkadaşlara yedirdik :) Sos; nefaset ötesi, yaz bitmeden mutlaka deneyin ! Birde inegöl köfte'si varki, artık Bursa Çiçek ızgara'ya gitmeye gerek yok ! o kadar yani. En kısa zamanda sayfasında yayınlaması için kendisine baskı yapıyorum şu anda :)
Balkondaki mangal keyiflerini de fotoğraflamadık, çünkü hep aynı yemekleri (patlıcan salatası, semizotu salatası ve zeytinyağlı fasulye gibi:) yaptım ve sizin "sofra aynı, yemekler aynı, tabaklar aynı, ne gerek var yayınlamaya" demenizi istemedim:)
Kısacası, dolu dolu İstanbul'u, evimizi yaşadığımız arkadaşlarımız ile keyif yaptığımız sakin bir yazı geride bıraktık.
Şimdi beni iftar sofralarının heyecanı sarmaya başladı, blogları o gözle dolaşıyorum, dergileri o gözle inceliyorum, farklı bir sunum ve lezzet bulabilirmiyim diye :)
Geçtiğimiz ayın en önemli gelişmesi; sipariş almaya başlamış olmam :) Zaten çok zevk alarak yaptığım, pasta ve kurabiyeleri, şeker hamuru ile süsleyip, özel günler için hazırlama isteğimi yakın çevreme ilettim bir süre önce :)
Bir gün, Fatoş'un "süslü pasta ve kurabiyeler sadece özel günlerde oluyor, ama biz çalışan bayanlar evde bir kek yapmaya bile zaman bulamıyoruz ama çocuklarımıza da pastaneden alınmış yiyecekler değil mis gibi ev yapımı kekler, poğaçalar yedirmek istiyoruz, neden böyle bir şey yapmıyorsun ?" demesi ile siparişlerim farklı bir yöne kaymış oldu :) Başta, onun bankadan arkadaşları daha sonra başka kişiler derken, hatırı sayılır şekilde ev ürünleri sipariş yapmaya başladım, en çok sevilen ve rağbet gören ise aynı blogda olduğu gibi Havuçlu Kek :) sonra peynirli poğaça, susamlı kurabiye ve vişneli-limonlu kek. Ben yapmaktan keyif alıyorum, annelerde içinde ne olduklarını bildiği sağlıklı yiyecekleri çocuklarına yedirdikleri için mutlu oluyorlar :) Yani herkes mutlu bu durumdan...
Ben ev yapımı yiyecekleri harıl harıl hazırlamaya devam ederken, bir yandan da şekerim'e mızıldanıyorum, İstanbul bomboş, kimse yok, doğum günü yok diye :) O da "benim kardeşimin doğum günü pastasını sen hazırla o zaman" dedi :) Sıcaklarda şeker hamuru ile çalışmak ve pastayı kesilene kadar şekli bozulmadan korumak ne kadar zor olsada sağ salim hazırlayıp, götürmeyi başardım :) Harika bir bahçede, catering kataloglarını aratmayan bir sofraya konuk oldu pastam. Sofranın ve günün güzelliğini yansıtan birbirinden güzel fotoğraflar, şekerimin tatlı dilli anlatımı ile Yasemin Mutfakta 'da...
Pastanın;
& Pandispanyası; Yoğurtlu Kakaolu Pandispanya
& Arası için ; Bitter çikolata ganaj (400 ml. krema, 400 gr. bitter kuvertur ile hazırladım) ve antep fıstıklı krokan (kendim hazırladım) kullandım.
& Pastanın üzerindeki resim, doğum günü sahibinin en sevdiği bilgisayar oyunu olan World Of Warcraft'ın bir resmi. "Gücü" de onun kullandığı isim :)
Bu kısımda sevgili Esra'ya teşekkür etmeden geçemeyeceğim, pastanın beni en çok korkutan "acaba yapıştırırken resmi yırtarmıyım ?" düşüncesi, onun sayesinde ortadan kalktı. Kullandığı kaliteli malzeme nedeniyle, değil yırtılmak, pastanın en kolay aşaması resim kısmı oldu. Sizlerinde pasta, kurabiye üzerine baskı ihtiyacınız olursa sakın başka bir yerden almayı düşünmeyin, hemen Esra'nın kapısını çalın derim :)
NOT: Yazımı hazırlayıp yayınla demeden önce, eşime okudum :) O da "valla içim burkuldu :) tatil yapmamış olduğumuzu yazı çok hissettirdi bana, her an bir yerlere gidebiliriz hazır ol" dedi :) Hadi hayırlısı :))
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yorumlar
Yorum Gönder