Kayıtlar

Ağustos, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fallout: New Vegas – %100 Türkçe Yama

Resim
Menü ve Görevler  % 100 Görev Açıklamaları  % 100 Notlar  % 100 Terminaller  % 100 Diyaloglar  % 100 Altyazılar  % 100 Bu yama  OyunÇeviri Ekibi  tarafından adına hazırlanmıştır. -Yama Update 7 (1.4.0.525) ile uyumlu hazırlanmıştır. -Ultimate Edition ile uyumludur. -Yamayı kurduktan sonra oyunu Launcher.exe’den başlatıp Veri Dosyaları’nı tıklayın, ardından FalloutNV-TR.esp’nin yanındaki kutucuğu işaretleyin. -Oyun içinden Altyazıları açmayı unutmayın. NOT: Yama bazı modlarla sorun çıkarabilir.  Yamanın Türkçeleştirdiği içerikler: -Fallout New Vegas -Caravan Pack -Classic Pack -Mercenary Pack -Tribal Pack ÖNSÖZ Bu RPG oyununu Türkçeye kazandırmanın hazzını yaşıyorum. Özellikle geniş evrene, ve derin hikâyeye sahip Fallout gibi bir oyunu çevirmek, şahsım adına gurur verici bir olay. Oyunculukta üst boyut olduğuna inandığım Rol Yapma oyunları her zaman ilgimi çekmişti. Çizgisel olmayan oynanış, farklı yollardan gidebilme, değişik stratejiler geliştirebilme, konuyu şekillendirebilme özelli

İftar Sofrası - 2010 (2)

Resim
RENGARENK BİR İFTAR SOFRASI... Bu yıl; Ramazan ayı çok sakin geçiyor Hünerli Bayanlar’da… Ama böyle olacağını ben size ilk iftar sofrasında uzun uzun anlatmıştım , “dediği farklı, yaptığı farklı” gibi bir durum yok yani :) Kendimde arka arkaya misafir ağırlayacak gücü bulamadığım için, bu yıl iki ya da üç kez iftar daveti vermeyi planlıyorum, demiştim, takvime bakılırsa aksi olmayacak gibi görünüyor. Hadi iftar daveti vermiyorum, bari yan tarafa menü örnekleri yazayım değil mi? Yok, vallahi halim yok :) idare edin beni bu yıl. Hasta değilim çok şükür ve başka bir sebepte yok, sadece sıcaklardan tembelleşmiş durumdayım :) Geçtiğimiz hafta sonu; yani bu iftar sofrasında rüzgarın öyle bir azizliğine uğradım ki, sormayın :( Eşimin göz yaşartan azmi olmasa tek bir fotoğraf bile olmayacaktı… Sofrayı önce balkona kurdum, içeri girer girmez; “şangır” diye bir ses! Kadehleri devirmiş rüzgar, o kadar şiddetli… Tüm masayı toplayıp, içeriye kurdum aynı şekilde ama eşimle düşündük, ne kadar rüzgarl

Közlenmiş Kırmızı Biber

Resim
Közlenmiş kırmızı biber salatasını; düz şekilde tabağa dizmek yerine rulo yaparsanız sunumu çok daha şık olacaktır. Geçen hafta; Münevver ablacığımda gördüğüm bu sunumu vakit kaybetmeden uyguladım :) Malzemeler ve Yapılışı; Kırmızı biberleri üzerinde birkaç delik açarak, fırının ızgarasında közleyin. Kabuklarını soyun ve çekirdeklerini temizleyin, uzunlamasına ikiye bölüp, rulo yapın. Küçük bir kasede; göz kararı zeytinyağı, ezilmiş sarımsak, tuz, limonu karıştırın ve biberlerin üzerine gezdirin. İnce kıyılmış maydanoz ile servis edin.

Cevizli Kuru Kayısı

Resim
Mevsimi geldiğinde bu sunumu kuru incir ile de yapabilirsiniz…

Üzümlü Peynir Küpleri

Resim
İstediğiniz tüm peynirler ile hazırlayabilirsiniz. Bir siyah üzüm, bir küp peynir ve bir beyaz üzüm dizerek daha da renkli bir sunum haline getirebilirsiniz.

Bir Yaz Akşamı Sofrası

Resim
İFTAR SOFRASI İÇİN BİR MENÜ SEÇENEĞİ... Sofrada iftariyelik olmamasından anlayacağınız üzere :) bu sofra Ramazan öncesine ait. Fotoğrafları da bendenize ve bücür makineme :) Kurduğum sofralara çok özendiğimi ve mümkün olduğunca fotoğraflayıp sizlerle paylaşmayı çok sevdiğimi biliyorsunuz. Ama bu; hazırlanan tüm sofraların fotoğraflandığı anlamına gelmiyor tabiî ki… Her evde olduğu gibi bizde de, bazen kalabalık, bazen de sakin pek çok sofra kuruluyor, bunların bazıları da fotoğraf makinesi yerine, gönül gözümüz ile çekilip, beynimize kaydediliyor :) İşte bu sofra da; hafta içi, -benim ölçülerime göre- çok fazla özenmeden kurulmuş bir sofra. Masa örtüsü olarak; günlük bir dertsiz kullanmışım, peçetelere ve simetriye çok fazla dikkat etmemişim. Bir de o dönem, kısa bir süre fotoğraf makinemiz yoktu :( İçten içe kendime bile itiraf edemeden; “nasılsa yayınlamayacağım, boşver” diye düşünmüşte olabilirim :) Eşim; masa hazırlandıktan sonra; “kendi makinen ile çek istersen” dedi, “ne olur ne

Pratik ve Şık Sunum Önerileri

Resim
FİKRİM GELDİ ! Kendimi bildim bileli sunum konusunda takıntılıyım. Henüz küçük bir kızken bile annem kurabiye hamurunu şekillendirmem için bana verir ya da böreğin iç harcını hazırladıktan sonra sarma işlemleri bana bırakırdı. Kesmeli, katlamalı, dizmeli oyuncaklı işler ve sofra kurma işi benimdi yani. Geçen hafta sonu annemle birlikte iftar daveti için hazırlanırken, bir kez daha emin oldum bu huyuma. Manzara aynen şöyleydi; Bir yanda; Geniş bir tabağa dizilip, üzerine sos dökülmek için kızartılan ama son anda patlıcan dizmesi olan patlıcanlar… Çukur bir kaseye konup, iki yaprak nane ile süslenecekken, salatalık dilimleri üzerine şekil verilerek sıkılan haydari… Çekirdekleri çıkarılarak içine fındık yerleştirilen hurma… Diğer yanda; Ben bunlarla dakikalarca uğraşırken; aynı süre içinde, tavuklu bonfile kulesinin harcını -ıspanak yıkanması dahil- hazırlayıp pişiren, pilav , salata ve kızartmaları halleden, üstelik tezgahın üzerinde tek bir dağınıklık bırakmayan, arada sırada arkasını d

İftar Sofrası - 2010 (1)

Resim
HERKESE HAYIRLI RAMAZANLAR... Aslında üst başlığa; “Hoşgeldin Ramazan” yazacaktım ama takvime bakınca çok geç kaldığımı anladım. Neredeyse ortasına yaklaşmışız çok şükür :) Bu yıl Ramazan’ı -iftar davetleri anlamında- geçen yıla oranla daha sakin geçirmeye karar verdim. Geçen yıl, belki hatırlarsanız hazırlıklara çok önceden başlamış , alışveriş yapmış, kimi, hangi gün davet edeceğime dair listeler bile hazırlamıştım. Liste hazırlarken; “şu gün, şu kadar kişi ağırlarım, bugün bu kadar” demek çok kolaymış, gel gör ki iş uygulamaya gelince epey zorlandım. Arka arkaya misafir ağırlamak, benim gibi bir misafir delisini bile yorgunluktan, hastalanacak hale getirmişti. Hatta son iftar davetinde; deyim yerinde ise lastiğim patlamıştı, sizlere de uzun uzun anlatmıştım o günü :) Bu yıl iftar davetlerini mümkün olduğunca az, birbirine uyumlu kişileri, kalabalık gruplar halinde davet edecek şekilde yaptım planlarımı. Sonuçta kaç kişi olursa olsun bir hazırlık yapıyoruz, kalabalık olsun, ölçüleri

Kuru Meyveli Sütlü İrmik Tatlısı

Resim
HAFİF KELİMESİ YETERSİZ KALIYOR :) Sütlü irmik tatlısı; içinde bulunduğumuz çok sıcak yaz günlerine ve akşam iftar sonrası yemekten bir hal olmuş midelerimize uygun, çok hafif bir tatlı. Hatta biraz fazla bile hafif denebilir :) Öyle ki, eğer tatlı olarak tercihiniz, şerbetli ya da yoğun çikolatalı tatlar ise, babam gibi; “tatlı dediğin insanın ağzına bulaşacak şöyle canım” diyenlerdenseniz, bu tatlıyı denemeyin bile derim. Sütlü irmik tatlısını; yazın çok sık, genelliklede içine sadece limon kabuğu rendeleyerek yaparım ama bu şekli ile yayınlamamışım nedense, çok basit diye düşündüm sanırım, her zamanki gibi :) Çünkü; bisküvili İrmik Pastası ve üç renkli Narlı İrmik Pastası yayınlamışım ama sade olana gerek görmemişim :) Bu kez de rahat durmadım gerçi, limon kabuğunun vereceği mayhoşluk az göründü gözüme, birazcıkta kuru meyve ekledim, süper oldu. Geçtiğimiz hafta sonu; iftar sonrası en pratik, en hafif nasıl bir tatlı yapabilirim diye düşününce aklıma yine sütlü irmik tatlısı geldi.

Kızarmış Patlıcan Dizmesi

Resim
SOSYETİK PATLICAN :) İnsanın kendi uydurduğu bir yemeğe isim bulması ne kadar zor bir şeymiş :) Yarım saattir fotoğraf bana bakıyor bende ona. “yoğurtlu, domates soslu patlıcan” mı desem, “kızartma kulesi” mi desem :) karar veremedim gitti. Halbuki karar verip üst üste dizmesi birkaç dakikamı almıştı :) Yemek kitaplarında gördüğüm; “yaz gecesi rüyası”, “sıcak şelale” vs. gibi isimleri bulanları bir kez daha tebrik ettim, ne yalan söyleyeyim :) Hadi itiraf edin, fotoğrafı ilk gördüğünüzde; “bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu Müge” dediniz değil mi? Daha dün; kızarmadan pişmiş, mis gibi sağlıklı bir patlıcan tarifi ver, “yemeğin en güzel yanı kızarmıyor olması” de, güzel güzel yorumları da at cebe, sonra daha yirmi dört saat olmadan kızartmanın gözüne vur :) Oldu mu? Oldu, oldu… E benim, illa sağlıklı yemek tarifleri vereceğim, doğallığın suyunu çıkaracağım diye bir iddiam yok ki zaten, isteyen o tarifi yapsın, isteyen bunu… Ben ne mi yapıyorum? Fark edeceğiniz üzere hepsini yapıyorum, a

Sirkeli Patlıcan

Resim
LOKUM GİBİ BİR PATLICAN YEMEĞİ… Evet, tarifin adı sirkeli patlıcan ama sadece sirkeli demek biraz haksızlık olur, bol domatesli ve bol sarımsaklı demek daha doğru… Ama o zamanda, bu kadar az malzeme ile yapılan ve bir o kadar pratik olan bu yemeğin ismi çok uzamış olurdu :) Sirkeli patlıcan; Selen’ciğimin halasının tarifi … Geleneksel buluşmalarımızın, Yaso’cuğumda yapıldığı gün , sofrada hepimizin göz bebeği oldu ve inanın, anında kapışıldı :) Bu sofrada kapışılan bir şey daha vardı ki; o da Adaş şekerimin; tavuklu salatası. En kısa zamanda onu da yapıp sizlerle paylaşacağım, muhteşem ötesi idi. Gerçi bu buluşmalara lezzetsiz bir şey getiren yok çok şükür, hepimiz birer kilo almış olarak dönüyoruz evlerimize :) Dönelim sirkeli patlıcana; kızartılarak yapılmaması, daha tadına bakmadan, bu yemeğe anında artı puan kazandırıyor zaten. İçinde bol miktarda sarımsak olmasına karşın, yerken çok yoğun bir sarımsak tadı da almıyorsunuz, sanırım sirke dengeliyor bunu. İlk denediğimde, sadece dom

Özsüt'ten Frambuazlı Beyaz Çikolatalı Güllaç

Resim
KİŞİYE ÖZEL ETKİNLİK... İŞTE BUDUR! :) Geçen hafta, Özsüt’ün Ramazan için özel hazırladığı; frambuazlı, beyaz çikolatalı güllacının tadım etkinliğine davetli idim. Vaktim var ise bu etkinliklere seve seve katıldığımı söylemiştim ama Özsüt’ün etkinliğine, hafta içi ve öğle saatlerinde olması nedeniyle şartları zorlayarak gittim biraz... İyi ki de gitmişim, çünkü tadına doyulmaz birkaç saat geçirdim. Bugüne kadar katıldığım tüm etkinlikler –hepsinden çok keyif aldım, alıyorum, o ayrı- genellikle aynı şekilde olurdu. Güzel bir mutfak ya da cafe, ünlü bir şef, etkinliğin konusu olan ürünü tanımak ve diğer blogger arkadaşlar ile birlikte hoş vakit geçirmek. Özsüt’den davet maili geldiğinde de aşağı yukarı aynı şeyleri yaşayacağımı düşünmüştüm ama çok farklı oldu bu kez… Feneryolu Özsüt’e ilk girdiğimde, yarım saat geç kalmama rağmen, etkinliğe çok erken geldiğimi düşündüm önce, çünkü kimsecikler yoktu :) Mine hanım ve Yeşim hanım çok sıcak bir şekilde karşıladılar beni. Sohbetin ilk dakikal

Blogların Korkutan Yükselişi :)

Resim
BİRAZ DERTLEŞEBİLİRMİYİZ? Artık, çok iyi biliyorsunuz ki ben keyif aldığım her şeyi sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Denediğim ve beğendiğim bir tarif, özenerek kurduğum bir sofra, gittiğim bir tatil yeri, gezdiğim tarihi bir mekan, yemek yediğim ve memnun kaldığım bir restoran gibi… Genelde yeme-içme ağırlıklı olsa da aslında yelpazem çok geniş, keyif aldığım her şeyi sizinle paylaşmak istiyorum, paylaşmazsam bir yanım eksik kalıyor sanki. Fotoğraf makinemizin olmadığı o kısacık sürede buna bir kez daha emin oldum. Biliyorsunuz uzun zamandır, çeşitli markalar blog yazarlarına etkinlikler düzenliyor, ürünleri hakkında bilgiler veriyorlar. Blogundan hiçbir maddi beklentisi olmayan, mutfağa ve denediklerini okuyucuları ile paylaşmaya gönül vermiş bizlerin, fikirlerini merak ediyorlar. Bu firmaların, bizlere çıkarcı bir gözle yaklaştıklarını düşünmüyorum, düşünmek istemiyorum daha doğrusu. Bende müsait olduğum her fırsatta bu davetlere katılıyorum, hem ürünü yakından tanıyo

Ülkü'nün Akşam Yemeği Sofrası

Resim
BENDEN HABERLER ve İFTAR SOFRASI ÖNERİLERİ... Bir ay… Uzunluğu ve kısalığı çok göreceli bir zaman dilimi. Kiracı iseniz çok kısa, ay dediğin şıp şıp geliyor :( Girdiğiniz bir sınavın ya da yaptırdığınız bir testin sonucunu bekliyorsanız ise, çok uzun. Blog yazıyorsanız hele; bir ay, birkaç yıl kadar uzun geliyor insana. Öyle çok kelime, cümle birikti ki içimde, hepsini yazarsam, bir süre sonra okumayı bırakıp, fotoğraflara bakıp çıkıverirsiniz diye korkuyorum :) Bu yüzden Temmuz ayını kısa birkaç cümle ile özetlemeye çalışayım… Temmuz; bizim için tatil ayı oldu bu yıl. Çok uzun zamandır, birçok nedenden dolayı eşimle tatil yapamamıştık ve artık bu durum ruh sağlığımızı bile bozmaya başlamıştı. Bu duruma bir el koyalım ve imkanlar el verdiğince çok sayıda tatil yapalım bu yıl dedik. Temmuz başında; eşimin kuzeninin düğünü sebebiyle Kilis’e gittik . Her dakikasından ayrı keyif aldığım, bol koşturmacalı, telaşlı ama bir o kadar da keyifli bir gezi oldu benim için. Kilis’ten döndükten birk