FİKRİM GELDİ !
Kendimi bildim bileli sunum konusunda takıntılıyım. Henüz küçük bir kızken bile annem kurabiye hamurunu şekillendirmem için bana verir ya da böreğin iç harcını hazırladıktan sonra sarma işlemleri bana bırakırdı.
Kesmeli, katlamalı, dizmeli oyuncaklı işler ve sofra kurma işi benimdi yani.
Geçen hafta sonu annemle birlikte iftar daveti için hazırlanırken, bir kez daha emin oldum bu huyuma.
Manzara aynen şöyleydi;
Bir yanda;
Geniş bir tabağa dizilip, üzerine sos dökülmek için kızartılan ama son anda
patlıcan dizmesi olan patlıcanlar…
Çukur bir kaseye konup, iki yaprak nane ile süslenecekken, salatalık dilimleri üzerine şekil verilerek sıkılan haydari…
Çekirdekleri çıkarılarak içine fındık yerleştirilen hurma…
Diğer yanda;
Ben bunlarla dakikalarca uğraşırken; aynı süre içinde, tavuklu
bonfile kulesinin harcını -ıspanak yıkanması dahil- hazırlayıp pişiren,
pilav, salata ve kızartmaları halleden, üstelik tezgahın üzerinde tek bir dağınıklık bırakmayan, arada sırada arkasını dönüp bana; “bitmedi daha oyuncaklarınla oyunun?” diye sorup duran annem :)
...
Bunları size anlatmanın nedeni ise; dün aldığım bir e-posta...
Virgülüne bile dokunmadan şöyle;
“
Müge Hn merhaba...
Sayfanızı çok beğenerek ve gıpta ile takip ediyorum. Yalnız sizden benim için küçük, belki sizin için uğraştırıcı bir şey isteyeceğim. Dikkat ettiğim kadarı ile davet sofralarınızda mideden ziyade göze hitap etmeyi seviyorsunuz. Sizin kadar çok misafir ağırlamasam da bende onu seviyorum. Hani istiyorum ki sofradaki en değişik bir tarifi ilk kez benim evimde görsünler. Sizin hemen hemen her davet sofranızda bunlardan var. Örneğin son sofranızda hurmaların çekirdeklerinin çıkarılıp içlerine fındık konulması gibi…
Sözün kısası; bu tür tariflerinizi bir başlık altında toplayıp bunları oraya eklemeniz. Belki sizi uğraştıracak ama biliyorum ki sizin bloğunuz ve sizi takip edenlerin yorumları, görüş ve önerileri sizin için çok önemli.
Şimdiden çok teşekkür ediyor, başarılarınız devamını diliyorum.
Aylin.” Beni diğer tüm övgü dolu mektuplar kadar sevindiren ama aynı zamanda çok heyecanlandıran, yan tarafa bir kategori daha eklemek için, harekete geçiren bir mektup oldu bu.
Çokta haklıydı, güzel bir fikir yakalayabilmek için bir blogun tüm arşivini gezmek benim içinde çok yorucu olur çoğu zaman…
Hemen arşivimi hızlıca taradım ve bulabildiğim kadar farklı sunum bulmaya çalıştım, kendisinin de söylediği gibi biraz uğraştırıcı oldu ama değdi.
Bundan sonra yaptıkça ekleyeceğim için, bu yazı dışındakiler beni zorlamayacaktır neyse ki :)
Kategorinin isim annesi; Hünerlopedi’de olduğu gibi fikir fabrikası
Yaso’m.
Sadece birkaç dakika düşündü ve dedi ki; Bİ FİKRİM GELDİ! …
Umarım sizlerde, “
diyet ve sağlık”, “
videolu tarif” ve “
hünerlopedi” gibi “fikrim geldi!” kategorisini de çok seversiniz…
Sondan geriye doğru gidecek olursak, fındıklı hurmalar ile başlayabiliriz :)
Aslında bu konuda fikir çok fazla…
Hurmaların içine fındık yerine, badem ve ceviz de konabilir.
Aynı şekilde kuru kayısı veya kuru incirde kesilerek, içine ceviz, badem, fındık konabilir.
Haydariyi krema sıkma aparatına doldurup, buzdolabında 1-2 saat beklettim. Böylelikle rahatça şekil aldı. Tarifini en kısa zamanda yazacağım.
Salatalıkları biraz daha kalın dilimleyip, içini oyarak çukurlarına da haydari ya da ufalanmış beyaz peynir konabilir.
Yıllar önce Ülkü’cüğümden öğrenip, eşimin işyeri açılışında yapmıştım bu minikleri.
En son da;
eşimin 2008’deki doğum günü partisinde…
Beyaz peyniri çatalla ezip, kıyılmış maydanoz ekleyip, karıştırıyorsunuz.
Domateslerin içini oyup, salatalıkların ise kabuğunu soymadan, içini oyup, maydanozlu peynir ile doldurup, dilimliyorsunuz ve çörek otu ile süslüyorsunuz, hepsi bu :)
Yazması, yapmasından daha uzun inanın :)
Özellikle dilimlenip servis edilecek, pastalarda ve tatlılarda, tek kişilik sunumlar her zaman favorim…
Salatalarda da tek kişilik sunumlar çok pratik oluyor, tabağınıza aldığınızda “diğer yemekler ile suyu karışacak” derdi yok, “suyuna ekmek bansam, millet ne der” derdi yok :) Süper!
Tek kişilik sunumlara başka bir örnek…
Portakal dilimleri üzerinde
Kabaklı Havuçlu Salata…
Domates çanağında; soslu patlıcan kızartması, üzerinde sarımsaklı yoğurt…
Portakalı da içini oyarak -ama tamamen oymadan- çanak haline getirip, içine
yoğurtlu salatalar ya da
makarna salatası koyabilirsiniz.
Domates çanağına
kısır da koyabilirsiniz, çok şık oluyor.
Minik buz kalıplarında tereyağ hazırlayabilirsiniz, ister eriterek, ister eritmeden yumuşak tereyağını baharat ile karıştırarak…
Haşlanmış yumurtanın sarısını, biraz mayonez, kaşar ve baharat ile karıştırıp, şık bir sunum yapabilirsiniz. Tarifleri için;
tıklayınız...
Sofranızda birden fazla peynir çeşidi var ise, onları bu şekilde bir espri ile sunabilirsiniz :)
Pastırma Sarması için; kaşarları serçe parmağı gibi kesin, pastırmanın içine 2-3 tane kaşar koyup rulo yapın.
Arzu ederseniz, pastırmanın üzerine sarmadan önce, incecik mayonez de sürebilirsiniz.
Aynı şekilde salamlı da hazırlayabilirsiniz.
Sokak Simidi ile Kanepe için; simitleri ince dilimleyin, üzerine ister çemen sürün, ister Amerikan Salatası koyun ya da közlenmiş kırmızıbiber salatası. Hepsi de muhteşem oluyor.
Ramazan pidesi ile iftariyelik kanepeler yapmak ise; deyim yerinde ise hayal gücünüz ile sınırlı yani; seçenekler sınırsız :)
Yer gök; çiçek ve yıldız :)
Arşivimi dolaşırken, en çok dikkatimi çeken çiçek şekilleri oldu :)
Kurabiye kalıpları ile kesmedik sebze, meyve, peynir bırakmamışım çok şükür :)
Abartıp,
Zeytinyağlı Kereviz’in bile havuçlarını çiçek şeklinde yapmışım.
Gördüğünüz gibi, kalıbın dışında kalan parçalarda, sigara böreğinin üzerinde, süs olarak kullanılmış ve yenmiş, yani süs yapacağım derken, ziyanlık yapmak asla yok.
Yorumlar
Yorum Gönder