KİŞİYE ÖZEL ETKİNLİK... İŞTE BUDUR! :)Geçen hafta, Özsüt’ün Ramazan için özel hazırladığı; frambuazlı, beyaz çikolatalı güllacının tadım etkinliğine davetli idim.
Vaktim var ise bu
etkinliklere seve seve katıldığımı söylemiştim ama Özsüt’ün etkinliğine, hafta içi ve öğle saatlerinde olması nedeniyle şartları zorlayarak gittim biraz...
İyi ki de gitmişim, çünkü tadına doyulmaz birkaç saat geçirdim.
Bugüne kadar katıldığım tüm etkinlikler –hepsinden çok keyif aldım, alıyorum, o ayrı- genellikle aynı şekilde olurdu. Güzel bir mutfak ya da cafe, ünlü bir şef, etkinliğin konusu olan ürünü tanımak ve diğer blogger arkadaşlar ile birlikte hoş vakit geçirmek.
Özsüt’den davet maili geldiğinde de aşağı yukarı aynı şeyleri yaşayacağımı düşünmüştüm ama çok farklı oldu bu kez…
Feneryolu Özsüt’e ilk girdiğimde, yarım saat geç kalmama rağmen, etkinliğe çok erken geldiğimi düşündüm önce, çünkü kimsecikler yoktu :)
Mine hanım ve Yeşim hanım çok sıcak bir şekilde karşıladılar beni. Sohbetin ilk dakikalarında anladım ki, bu etkinlik kişiye özel yani sadece ben varım! :)
Ne kadar hoş bir düşünce değil mi?
Kendimi bir Vedat Milor, bir Mehmet Yaşin gibi hissettim birden :)
“Biz sizinle özel olarak sohbet etmek, fikirlerinizi birebir duymak istedik, kelimelerimiz kalabalık içinde kaybolmasın istedik” dediler.
Sonraki iki saat nasıl geçti inanın ben anlamadım, bir yandan güllaçların tadına baktım bir yandan sürekli güldük ve konuştuk.
Mine hanım, tüm şirinliği ile
Özsüt’ü, minik bir pastane ile başlayan hikayesini, aile şirketi olduklarını, ne kadar büyüseler de ilk günkü heyecanlarını hiç kaybetmediklerini, bugün bile tüm malzemelerini ne kadar özenerek seçtiklerini, üretim yerlerine; fabrika değil, “büyük bir mutfak” demekten hoşlandıklarını anlattı.
Ben de büyük bir keyifle dinledim kendisini.
Dünyaca ünlü, kendi kakaosunu kendi üreten ve bu kakao ile çikolata yapan Valhrona markasını ürünlerinde kullanmaları ise özellikle ilgimi çekti.
Kullandıkları tüm malzemelere aynı şekilde özen gösteriyorlarmış.
Mine hanım; tüm bunları öyle bir içten, öyle gözleri parlayarak anlatıyordu ki, eşim bir ara kendisine; sizde Özsüt ailesinden misiniz? diye sordu :)
Buluşmamızın ana konusu frambuazlı güllaç ise tek kelime ile şahane!
Sizde benim gibi hafif mayhoş hatta ekşi tatlıları seviyorsanız eminim çok beğeneceksiniz. İçinde beyaz çikolata olmasına rağmen çok hafif bir tatlı olmuş, beyaz çikolata aynı zamanda ekşiliği de bastırarak tadını çok güzel dengelemiş.
Ben hafta sonu; eşim dahil :) altı farklı kişiye de ikram ettim ve herkesin yorumu; “çok hafif çok lezzetli” oldu.
Malum bu yıl Ramazan çok sıcak günlere denk geldi, iftarda mümkün olduğu kadar hafif şeyler yiyelim diyoruz ama sofraya oturunca bütün ezberler bozuluyor, deyim yerinde ise saldırıyoruz yemeklere :)
İftar sofrası için hazırlanırken, “bir de tatlı telaşına girmeyeyim, tadı hafif ama göz doyurucu bir tatlı ikram edeyim misafirlerime” derseniz, süper bir seçenek bence…
Ya da iftara giderken hediye götürmek için…
Mineciğime ve Yeşimciğime –günün sonunda hitaplarımız buna dönüştü çünkü- bana böyle güzel bir gün yaşattıkları, kendimi böylesine özel hissettirdikleri için çok teşekkür ediyorum.
Umarım en kısa sürede tekrar görüşürüz :)
Yorumlar
Yorum Gönder