İFTAR SOFRALARIMIZ İÇİN ZENGİN BİR PİLAV DAHA...Ramazan ayı geldi, hoşgeldi, herkesi tatlı iftar telaşları sardı.
Geçen yıl olduğu gibi; lüksten, abartıdan uzak, bütçemizi ve midemizi yormayacak iftarlar hazırlamayı planlıyorum bu yıl da.
Evet oruçlu iken canımız herşeyi çekiyor, hatta buzdolabındaki margarini bile sofraya koymak istiyorum bazen :) Ama kendimi frenliyorum, çünkü bir bardak su, bir kase çorba içince neredeyse doyuyor, diğer yiyecekleri çoğu zaman binbir emek edilerek hazırlanmış olduğu için yiyorum.
Benim iftar sofrasında en sevdiğim yiyecekler kahvaltı çeşitleri. Çorba, arkasından pidenin üzerine biraz tereyağ ve tulum peyniri, domates, siyah zeytin... Benden mutlusu yok...
Misafirlerim için de çok fazla çeşit yapmıyorum, diğer zamanlarda olduğu gibi, birer çeşit, çorba, ana yemek, pilav, salata ve zeytinyağlı yapıyorum, farklı olarak sadece, kahvaltı çeşitleri ve yemişler ekliyorum. Sofrayı özenle süslersek, karnımızdan önce gözümüzün doyduğuna ve bu sayede daha az yemek yediğimize inanıyorum.
İftar sofraları, insanların birbirine çeşit çokluğu ile gösteriş yaptığı, amacından şaşan sofralar olmamalı bence. Maksat birlikte olmak, o güzel duyguyu sevdiklerimiz ile birlikte yaşamak diye düşünüyorum.
Hatta bu konu açılmışken, size çok güldüğüm ve herkese anlattığım bir anıyı anlatmak isterim.
Geçen yıl aralarında, annem, babam ve kardeşimin de olduğu kalabalık bir akraba grubunu iftara davet etmiştik. Sofrayı gören herkes "Müge, ne zahmet ettin bu kadar şey hazırladın, çok yorulmuşsun" , iftar'dan sonrada yine herkes "Ay, ne kadar çok yedik, sahura kalkmasak bile olur" dedi :) Sonra annemler eve dönerken, kardeşim "Şimdi düşünüyorumda, sofrada da pek de bir şey yoktu, bir bezelye ile ağırladı bizi bu kız, e biz niye bu kadar çok yemiş hissediyoruz ki?" demiş :))) arkasından da "E tabi, sofrayı rengarenk süslemiş, gözümüzü doyurdu önce, bizde psikolojik olarak çok yediğimizi sandık" demiş :))) Aradan yıllar geçse bile her anlattığımda güleceğim bir anı bu :)
Sözün kısası, Ramazan'da çok fazla yenmiyor aslında sadece gözümüz aç oluyor, onuda özenli ve süslü bir masa ile halletmek kolay diye düşünüyorum :)
Evet, bunca zamandır bloguma yazı yazıyorum ilk defa bu kadar dağıldım, konuyu nasıl toparlayıp da perde pilavına getireceğim bilemiyorum şu anda :)
Perde pilavı, iftar sofralarımız için nefis bir seçenek, önden bir kase çorba, arkasından da bir bardak ayran ile şahane bir iftar olur diye düşünüyorum, ne dersiniz?
Sevdiklerimiz ile birlikte mutlu sofralarda, ağız tadı ile iftarlar yaşamayı diliyorum hepimiz için...
MalzemelerPilav için;- 2 Su Bardağı Pirinç
- 3 Su Bardağı Su (2 bardak su-1 bardak tavuk suyu şeklinde)
- 1 Adet Tavuk Göğüs Eti
- 1 Çay Bardağı Sıvı Yağ
- 1/2 Su Bardağı (soyulmuş) Badem
- 1 Çay Bardağı Kuş Üzümü
- 1 Çay Kaşığı Tarçın
- 1 Çay Kaşığı Yenibahar
- 1 Yemek Kaşığı Tereyağ
- Tuz, Karabiber
Hamuru için;
- 2 Su Bardağı Un
- 1/2 Su Bardağı Su
- 1 Adet Yumurta
- 1 Yemek Kaşığı Tereyağ
Yapılışı
- Öncelikle bademleri ve kuş üzümünü ayrı ayrı kaselerde kaynar su ile ıslatın. Bademlerin suyu ılınınca rahatlıkla kabuklarını soyabilirsiniz. 7-8 tanesini pilavı süslemek için ayırın.
- Kuş üzümünü de 10-15 dk. bekletin, süzüp bol su ile yıkayın.
- Tavuk etini, biraz tuz ve karabiber eklediğiniz suda haşlayın. Suyunu pilav için ayırıp, eti ince ince didikleyin.
- Pirinci, dereotlu mantarlı pilav tarifindeki gibi ıslatın. Bol su ile yıkayın.
- 1 Çay bardağı sıvı yağ yada zeytinyağ ile bademleri hafif sararıncaya kadar kavurun ve pirinçleri ekleyin, 4-5 dk. daha kavurun.
- Pirinçler kavrulunca, tavuk etini, kuş üzümünü, ve baharatları (tarçın, yenibahar, tuz, karabiber) ekleyin, biraz karıştırın.
- 2 Su bardağı kaynar su, 1 su bardağı tavuk suyu ekleyin, 3 dk. harlı ateşte, daha sonra ateşi kısarak pirinçler suyunu çekinceye kadar pişirin. Altını kapatın ve tereyağını üzerine minik minik serpiştirin. Üzerine bir peçete kapatarak demlenmeye bırakın.
- Pilavınız demlenirken, hamuru hazırlayın, yarım saat kadar dinlendirin. Arzu ettiğiniz teflon bir kek kalıbını yada yuvarlak bir borcamı margarin ile yağlayın, ayırdığınız bademleri serpiştirin. Hamuru açıp, kalıba yayın, içine pilavı döküp, kenarlardan sarkan hamuru üzerine kapatın.
- 180 derecede ısıtılmış fırında, hamur turuncu renk olana kadar kızartın, sıcak servis edin.
& Pilavınızı gün içinde hazırlayıp, hamurun içine doldurup, pişireceğiniz saate kadar buzdolabında saklayabilir, yemekten kısa bir süre önce pişirebilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder