HOŞGELİYORSUN FEYZA BEBEK !Bugün sizlerle, aylardır planlarını yapıp, hayallerini kurduğum ve cumartesi günü gerçekleşen çok özel bir günün anılarını paylaşacağım.
Blogumu düzenli takip edenler, Siret yenge ve Filiz Yenge ismine aşinadırlar.
Yöresel Lezzetler; etiketi onlara aittir :) Hatta blogumu açmaya karar vermeme neden olan, ailenin Hünerli bayanlarından, en hünerlileridir...
Filiz Yenge; iki tane yakışıklının ardından; "ille de bir kızım olsun, pembiş pembiş giydireyim, oğlanlar çekip gider, bir tane can yoldaşım olsun" deyip, yola çıktı :) Laf aramızda bunlar benim düşüncem ama Filiz yenge'nin de böyle düşündüğüne eminim :)
Eşimin babası; dört, kendileri; üç erkek kardeş. Bir amcasının; bir kız, bir erkek, bir amcasının da iki erkek çocuğu var. Yani kuzen Hülya hariç ailede hiç kız yok :)
Çok şükür, Filiz yenge'nin duaları kabul oldu. Tüm bu kralların, prenslerin içine bir tane prenses geliyor çok yakında.
Ben zaten bir bahane olsun da, organizasyon yapayım diye can atıyorum. Bundan daha güzel bir bahane olur mu ? :)
Velhasıl, Filiz Yenge; "ben hamileyim" dediği gün, ben baby shower hazırlıkları için düşünmeye başladım.
Öncelikle partinin temasına karar verdim. Pembe, beyaz ve gümüş renklerinde olacaktı herşey. Özellikle sofrada, bu üç rengin haricinde bir şey olmamasına çok dikkat ettim.
Peçete halkalarını da, bu konsepte uygun hazırladım.
Süslü kurabiyenin haricinde, konuklara kalıcı birer hediye vermek istediğim için; sevimli ayıcık magnetleri hazırladım. Hem magnetlere, hem de kutularına isimli etiketler iliştirdim. (Yapılış aşamalarını zaman bulup fotoğraflama şansım olursa yayınlamak istiyorum, bakalım)
Bu arada, zalim patronum :), hafta içi izin vermediği için; ayıcık, kutu, kurdele ve mıknatıs alışverişini Eminönü'nden canım
Yaso'cuğum yaptı. Her zaman olduğu gibi, hızır gibi yetişti canım benim :)
Sofra düzenini, geceden hazırladım. Böylelikle sabah diğer hazırlıklara daha çok vaktim kaldı, hem de telaş yapmamış oldum. Eşim de sabah erkenden, fotoğraflarını çekti ve balonları şişirdi :) Onu işe gönderip, annemle salataları ve böreği hazırladık :)
Sofra'da sadece; pasta, süslü kurabiye'ler ve cupcake'ler olmasını istediğim için, tuzlu bölümünü yan tarafa açık büfe hazırladım. Elimden gelse onları da pembe beyaz bir şeyler yapacaktım ama anneciğim, duruma el koydu; "insanların karnının da doyması lazım, Müge!" diye :)
Açık Büfemizdekiler;
Saat 12:00 gibi, tüm konuklardan önce, canım Yaso'cuğum geldi. Hazırladığı muhteşem pasta ve bulut gibi cupcakleri ile.
Pastayı görür görmez, annem de, ben de sevinç çığlıkları attık. Her ne kadar tasarım aşamalarını, sanal olarak bilsem de, pasta hayallerimin bile ötesinde olmuştu. Masamıza çook yakıştı.
Figür Filiz yenge'ye çok benziyordu :), bulutların üstünden bize bakan ve aramıza katılmak için sabırsızlanan bebek çok ama çok şekerdi :)
Hediye edilecek kurabiyelerin hazırlanması, son anda benim üzerime kaldığı için :) biraz aceleye geldi. İstediğim kadar özenli ve süslü olamadılar. Yine de masanın genel görüntüsü ile uyumlu ve herkesin çok beğendiği bir çalışma oldu :)
Kurabiyeler, hamile şeklindeydi ve üzerinde; "Filiz Anne" yazıyordu.
Yaso'cuğumun objektifinden, masamızın son hali. Artık, heyecan ile konukları bekliyoruz :)
Tüm konuklar, günün anlam ve önemine uygun olarak, pembe beyaz giyindiler o gün :) Filiz yenge için ayrıca pembe bir taç hazırladım, onu taktı. Hepimiz masaya oturduğunda görüntü muhteşemdi... Yaso'cuğum, bunu yansıtmak için, tüm sevimliliği ile poz verdi bana.
Yemekler yenip, pasta keyfi yapıldıktan sonra, Filiz yenge hediyelerini açtı, mutlulukla. Hepsi minicik, pembiş pembiş olan hediyelerde zaman zaman güldü, zaman zaman duygulandı.
Sonunda, beni çok mutlu eden ve tüm yorgunlukları unutturan, o cümleyi söyledi;
"Ben doğurmak istemiyorum :) Hep hamile kalmak istiyorum !"
***
Hediyeler açıldıktan sonra, oyun aşamasına geçtik. Bu kısım, herkesi çok eğlendirdi. Aslında, parti öncesi araştırmalarımda, çok çılgın oyunlar buldum :) ama bizim partinin yaş ortalamasına uygun olmayanları eledim.
1. Oyun; Filiz yenge'nin göbek çevresinin kaç cm. olduğunu tahmin etmece idi.
Bu oyunda, annem hepimizi şaşırtarak, doğru sonucu, santimi santimine bildi.
2. Oyun; Filiz yenge'nin kaç kilo olduğunu tahmin etmece idi.
Yine annem, kilosunu da tam olarak bildi. O gün, annemin lakabı, "ultrason Sevgi" oldu :)
3. Oyun; Filiz yenge'nin göbek çevresine kaç adet tuvalet kağıdı rulosu sığar, tahmin etmece idi.
Ve yine annem, bir sayı farkla bu soruyu da bildi.
Hediye olarak çorap kazandı :)
***
Son olarak herkes, Filiz yenge için hazırladığım pembe deftere, duygularını yazdı. Burda da özellikle anneanne yazarken hepimiz çok duygulandık.
***
Hepimizin çok eğlendiği, güldüğü, zaman zaman duygusallaştığı harika bir gün oldu.
Hiç bitmesin istedik ama bitti :)
Şimdi heyecanla, Feyza bebişi bekliyoruz. İnşallah sağlıklı bir şekilde aramıza katılır, ailesi için, herkes için hayırlı bir evlat olur.
***
Fotoğrafların tamamını görmek isterseniz, buraya tıklayarak, albümü gezebilirsiniz. Büyük boyutlarda görmek isterseniz, fotoğrafın üzerindeki; "all sizes" a tıklayın.
Yorumlar
Yorum Gönder