Fallout: New Vegas – %100 Türkçe Yama

Resim
Menü ve Görevler  % 100 Görev Açıklamaları  % 100 Notlar  % 100 Terminaller  % 100 Diyaloglar  % 100 Altyazılar  % 100 Bu yama  OyunÇeviri Ekibi  tarafından adına hazırlanmıştır. -Yama Update 7 (1.4.0.525) ile uyumlu hazırlanmıştır. -Ultimate Edition ile uyumludur. -Yamayı kurduktan sonra oyunu Launcher.exe’den başlatıp Veri Dosyaları’nı tıklayın, ardından FalloutNV-TR.esp’nin yanındaki kutucuğu işaretleyin. -Oyun içinden Altyazıları açmayı unutmayın. NOT: Yama bazı modlarla sorun çıkarabilir.  Yamanın Türkçeleştirdiği içerikler: -Fallout New Vegas -Caravan Pack -Classic Pack -Mercenary Pack -Tribal Pack ÖNSÖZ Bu RPG oyununu Türkçeye kazandırmanın hazzını yaşıyorum. Özellikle geniş evrene, ve derin hikâyeye sahip Fallout gibi bir oyunu çevirmek, şahsım adına gurur verici bir olay. Oyunculukta üst boyut olduğuna inandığım Rol Yapma oyunları her zaman ilgimi çekmişti. Çizgisel olmayan oynanış, farklı yollardan gidebilme, değişik stratejiler geliştirebilme, konuyu şekillendirebilme özelli

Etkinliklerden Bir Demet :)

Oktay Usta ile Yeşil Elma'da - 2008

ETKİNLİK KUŞU MÜGE :)
Blogların Korkutan Yükselişi adlı yazımda, size içimi dökerken; fırsat oldukça davet edildiğim tüm etkinliklere katıldığımı ve hepsinden de ayrı ayrı çok keyif aldığımı anlatmıştım.
Gerçekten bugüne kadar, katıldığım ve çıkarken; “iyi ki gelmişim, harika saatler geçirdim” demediğim bir etkinlik olmadı, hepsinin tadı damağımda kaldı.
Ünlü şefler ile birlikte, profesyonel mutfaklarda yemek yapmak, yepyeni bilgiler öğrenmek, yeni insanlar tanımak, arkadaşlıklar kurmak çok keyifli bir şey.
Bu etkinlikleri size sıcağı sıcağına yazmak istiyorum aslında ama her zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor, benim; “en kısa zamanda yapacağım” kavramını sizlerde çok iyi biliyorsunuz artık :)
Özellikle bu yaz, deyim yerinde ise; leyleği havada görünce, etkinlikleri de hep; “tatilden gelince yazarım” diye erteledim durdum :) ve böylece çoğunun üzerinden aylar geçti…
Bugün baktım vaktim var, kendime yapacak bir iş arıyorum, Müge dedim; “hadi bir kuvvet hepsinden söz et” üzerimdeki bu “bir türlü yazamadım, çok üzülüyorum” sorumluluğunu da yerine getirmiş olursun.
Hepsinden toplu söz edeceğim için, kronolojik olsun istedim, umarım unuttuğum ya da atladığım olmaz, varsa da şimdiden özür diliyorum…
Üstteki fotoğraf konu ile çok ilgisiz aslında ama çok sevdiğim, aklıma geldikçe baktığım, bana enerji veren bir fotoğraf bu…
2008 yılında Oktay Usta ile Yeşil Elma programına konuk olduğum günden bir kare.
O programdan da söz etmemiştim size ama unutkanlıktan değil, çok utangaçtım o zamanlar, sanki ayıpmış gibi gelirdi, böyle şeylerden söz etmek :)
Artık çok değiştim, ne yaşasam, nereye gitsem, nerede yer alsam, anında rapor ediyorum size :)

**************************************

NUTRICOOK Etkinliği
MSA da gerçekleşen bir etkinlik sayesinde, Nutricook ile tanıştım. İyi ki de tanışmışım diyorum, çünkü devasa boyutlarına rağmen, neredeyse her gün ocağın üstünde bu tencere.
Hemen hemen tüm yemekleri Nutricook ile yapıyorum, yemek yapmadığım günlerde de patates salatası :)
Eşim; sürekli patates salatası yemek istiyor ve ben Actifry sayesinde az yağlı patates kızartması yiyor diye sevinirken, şimdi ne kadar mutlu oluyorum tahmin edersiniz.
Tüm sebzeleri, çok kısa sürede buhar ile haşlıyor ve renklerini aynen koruduğu için, sebzelerin görüntüsü tabakta tablo gibi duruyor.
En sevdiğim özelliği ise; akıllı saati…
Normalde düdüklü tencerede bir yemek yapacaksam, sürekli annem ile iletişim halinde olurum; “nohudu kaç dakika haşlayayım? bezelyeyi kaç dakika pişireyim?” diye.
Nutricook’un kitabında, hangi yemek, kaç dakikada pişer belli, üstelik sizi; “şimdi ateşi kıs, şimdi ateşi kapa, düğmesini şu konuma getir” diye uyaran şirin bir saati var.
Yani slogan gibi olacak ama “Nutricook ile yemek yapmak gerçekten çok keyifli” :)

**************************************

KAHVE DÜNYASI – ÇİKOKAP Etkinliği
Bu etkinliğin bana en büyük faydası; Kahve Dünyası'ndaki lezzetlerin yaratıcısı Sn. Derya İleri ile tanışmak oldu.
Derya Hanım; insanın gerçekten isterse; sevdiği işte ve gencecik bir yaşta bu kadar iyi konumlara gelebileceğinin ispatı sanki.
İşini gerçekten büyük bir aşkla yapıyor, sürekli yeni lezzetler keşfediyor ve bunu mutlulukla Kahve Dünyası’nın müşterileri ile paylaşıyor.
O gün, çikokapların içine doldurmak üzere, kahveli krema, peynirli krema, creme brulee ve tiramisu yaptık. Kendisinden pek çok püf noktası öğrendim.
Ayrıca Kahve Dünyası’nın mutfağında, profesyonel hiçbir ürün kullanılmadığını bizim mutfaklarda ne kullanılıyorsa aynen onları kullandıklarını gördüm.
Derya Hanım’ın, devasa krema kazanının içine sekiz paket vanilya eklemesi gibi…

Çikokapların içini; krem şanti, krema, puding vs. ile (o anda evde ne varsa) dolduruyorum ve Türk kahvesi ile birlikte ikram ediyorum, çok şık oluyor gerçekten.

Bu arada benden size bir öneri, yolunuz Kahve Dünyası’na düşerse ve karnınız aç ise mutlaka, soğuk sandviçlerinin ya da Derya Hanım’ın süper lezzetli börekitas ve sebzeli, mantarlı kişlerinin tadına bakın. Kulağımı çok iyi şekilde çınlatacağınıza eminim :)




**************************************

PALM YAĞI Etkinliği
Palm Yağı etkinliğine, sevgili Serkan Bozkurt’un daveti ile katıldım. O günün bana en büyük kazancı; süper tarifler oldu.
Baklava yufkasında levrek, Mantarlı Risotto gibi muhteşem tarifler yaptık. Bu etkinlik; anneciğim ile katıldığım için de benim için çok özel. İkimizde süper vakit geçirdik o gün :)
Palm yağı marketlerde bulunmuyor henüz, Türkiye’de Ülker gibi büyük üreticiler kullanıyormuş ürünlerinde.
Yağın en önemli özelliği; hamur işlerinde margarinin tutucu, gevreklik veren görevini görmesi ama sıvıyağ gibi sağlıklı olması.
Piyasaya sürüldüğünde, hamur işlerinde kullanmak üzere alabilirim kesinlikle…
O gün eşimin çektiği fotoğraflar ile bir galeri oluşturmuştum, bakmak isterseniz; buraya tıklayabilirsiniz

kolaj 3

**************************************

MÖVENPICK Dondurma Etkinliği
Katıldığım, en ama en ilginç etkinlik oldu; Mövenpick Dondurma etkinliği.
Şef Eyüp Kemal Sevinç sayesinde tabi ki… Mövenpick dondurmaları zaten bildiğimiz dondurmalardan farklı, balzamik sirkeli, ricotta peynirli, armutlu, naneli, süzme yoğurtlu, gibi...
Bu dondurmaların yeterince enterasan olmadığına karar veren :) Eyüp usta, onları bildiğimiz yemeklerin içine ekledi bir de!
Hazırladığımız soğuk yoğurt çorbasının içine; bir top naneli çikolatalı dondurma, gavurdağı salatasının üzerine; balzamik sirkeli dondurma, patlıcan salatasının üzerine; süzme yoğurtlu dondurma koyup yedik mesela! :)
Damak tadı olarak, yeni lezzetlere açık olduğum için ben hepsine bayıldım…
Farklı lezzetlerden hoşlanmayanların bile çoğunlukla bayıldığı lezzetler çıktı ortaya.
Öncesinde Eyüp usta’nın hazırladığı nefis dondurmalı kokteylleri tattığımız, sonrasında güle oynaya yaparak yediğimiz tarifleri ile gerçekten unutamadığım bir gün oldu.
Tamam itiraf ediyorum; “tüm etkinlerde çok eğleniyorum” diyorum ama bu etkinlikte resmen gülme rekoru kırıldı, gülmekten gözlerimden yaş geldi ve çoğu zaman yemekleri yaparken, “biraz seriii” fırçası yedik Eyüp ustadan :)

Mövenpick Dondurma Etkinliği - Ağustos 2010

**************************************
IGLO Etkinliği
Bu etkinliğe aslında çok önce davet edilmiş ama spor saatime denk geldiği için bir türlü katılamamıştım.
Ekim ayında Tijen’ciğim tekrar davet edince çok mutlu oldum. Geç oldu ama temiz oldu diyebilirim :)
Çünkü ekip süperdi ve hep birlikte çok eğlenceli bir akşam geçirdik. Sohbet o kadar tatlıydı ki, çoğu zaman şef tarafından ocağın başına geçmemiz konusunda uyarıldık :)
Bizde çareyi yemekleri nöbetleşe yapmakta bulduk, ekipten bir kişi yemeği yaparken diğeri bol bol sohbet etti böylece :)
Bu etkinlikten aklımda kalan en önemli cümle, şefin bize; "şimdi bu yemek için; başamel sos lazım, biraz başamel tutun” demesi idi…
Önce kısa bir şaşkınlık yaşadım, “nasıl yani, biz mi yapacağız, siz ölçüleri ve talimatları vermeyecek misiniz?” dedim.
“Hayır” dedi usta, “size onu da anlatmayayım artık” :)
Bu cümle ile şeflerin artık bizi ciddiye almaya başladığını fark ettim :) Katıldığım ilk etkinliklerden biri olan Actifry etkinliğinde, şef; “şimdi biberleri önce uzunlamasına doğruyoruz, sonra biberleri yatay duruma getirip doğruyoruz, böylelikle minik doğranmış biberlerimiz oluyor” demişti de… :)

Iglo Etkinliği - Hobimle Mutluyum (13.10.2010)

Sevgili Tijen’ciğimin olağanüstü sıcak ev sahipliği ve Aylin ile Özge sayesinde süper bir akşam geçirdim, Hobimle Mutluyum okulunda…
Iglo ürünleri kullanarak, çok kısa sürede nefis yemekler pişirdik ve afiyetle yedik :) Tijen’ciğimden; hem Iglo hem de dondurulmuş gıdalar ile ilgili çok güzel bilgiler öğrendim.

**************************************

Sofra Dergisi - Adile Sultan Sarayı (Brunch)

SOFRA Dergisi Etkinliği
Yakın zamanda katıldığım bir başka etkinlik; Sofra dergisinin Adile Sultan Sarayı’nda düzenlediği kahvaltı daveti oldu.
Yıllardır düzenli takip ettiğim, gönlümdeki yeri çok başka olan Sofra dergisinin bu davetine çok memnun oldum. Derginin yazarları ve aynı zamanda Kültür Aşı programı ile de severek takip ettiğim yöneticileri; Esra Hanım ve Neslihan Hanım ile tanışmak, sohbet etmek çok keyifli idi.


Sofra dergisi artık internette

mmm.sofra.com.tr sloganıyla :)
Bizlerle heyecanlarını paylaştılar o gün, “artık biz de internetteyiz” derken gerçekten çok heyecanlı idiler, karşılıklı fikirler paylaşıp, uzun uzun sohbet ettik.
Sofra’nın web sayfası; tıpkı dergisi gibi. Çok renkli, çok kaliteli, çok asil…
Bir kez tıkladınız mı bağımlılık yapıyor, benden söylemesi :)
Sofra ekibine internet sayfaları için başarılar diliyorum ve dergide sağladıkları başarıların çok çok daha fazlasını internet dünyasında da yakalayacaklarına da eminim diyorum…

Sofra Dergisi - Adile Sultan Sarayı (Brunch)

Sofra’nın davetinde; “iyi ki katılmışım” dediğim çok güzel bir şey daha oldu.
Sevgili Hatice Hanım ile (Portakal Ağacı) tanıştım. Yemek bloglarını takip edenler bilirler, Hatice hanım bu işi başlatan kişidir ve blogunun güzelliği dillere destandır.
Kendisi ile tanışmış olmanın heyecanını yeni üzerinden atmıştım ki, “peki beni tanıyor musunuz?” diye sorduğum soruya verdiği yanıt ile müthiş heyecanlandırdı beni.
“Tabi ki tanıyorum ve takip ediyorum” dedi “hatta annem hayranınız, defterinde sizin pek çok tarifiniz var”…
Nasıl mutlu oldum, anlatamam size inanın. Şu anda bu satırları yazarken bile parmaklarım buz kesiyor. O gün, akşama kadar, pek bir şımarık dolaştım etrafta :)

**************************************

Güral Porselen ile Öğle Yemeği - Antre G House (04.11.2010)

GÜRAL PORSELEN Etkinliği
Katıldığım son etkinlik, daha doğrusu davet; Güral Porselen’in Antre G House’da düzenlediği yılbaşı temalı öğle yemeği idi.
Sofrayı görür görmez, gözlerimin kocaman açıldığını ve hayranlıkla dakikalarca izlediğimi tahmin etmişsinizdir sanırım.
Güral Porselen; kelimenin tam anlamı ile krallara layık, muhteşem ötesi bir sofra hazırlamıştı bizim için.
Tüm detaylar olağanüstü idi…
Özel el yapımı, tamamen altın ile işlenmiş, dokunmaya kıyılmayacak kadar zarif tabaklarda yemekler yedik.
Yani “altın tabakta yemek yemedim” diyemem bundan sonra :)
Sn. Harika Güral, çok sıcak bir ev sahipliği yaptı bize, hem samimi bir sohbet oldu, hem de porselen ile ilgili hiç bilmediğim bilgiler öğrendim.
Baştan sona tüm detayları ile kendimi çok değerli hissettiğim saatler yaşattı bana Güral Porselen…

Güral Porselen ile Öğle Yemeği - Antre G House (04.11.2010)

Güral Porselen ile Öğle Yemeği - Antre G House (04.11.2010)

Güral Porselen ile Öğle Yemeği - Antre G House (04.11.2010)

Güral Porselen ile Öğle Yemeği - Antre G House (04.11.2010)

Yalnızca sofra ve sunumlar değil, yemeklerinde hepsi birbirinden başarılı idi. Hele ara sıcak olarak gelen, cevizli ıspanaklı dürüm olağanüstü idi. Antre G House ekibini de ayrıca kutlamak isterim bu vesileyle.

Güral Porselen ile Öğle Yemeği - Antre G House (04.11.2010)

Güral porselenin davetinde bana kendimi çok değerli hissettiren yalnızca muhteşem güzellikteki sofra değildi.
Bu şık davete sadece yemek dergileri ve dört yemek blogu yazarı çağrılmıştı.
Sofra, Lezzet, Leziz, Yemek Zevki ve Mutfak Rehberi dergilerinin yayın yönetmenleri ile aynı masada bulunmak, çok farklı, çok hoş bir duygu idi.
Biz de Hünerli Bayanlar dergisinin :) yazarı, yayın yönetmeni, yapım ve styling sorumlusu ve fotoğrafçısı olarak iki kişilik dev kadro idik eşimle orada :)
Tıpkı Özsüt Buluşmasında olduğu gibi çok özel hissettim kendimi ve inanılmaz mutlu oldum.

Yemekten ayrılıp, eve dönerken; sürekli; “iyi ki bir blog tutmaya karar vermişim” dedim.
Ve “iyi ki blogumu bu kadar çok seviyorum, ona bu kadar çok özeniyorum” dedim…
Sizin yorumlarınız, güzel mektuplarınız ile yaşadığım mutluluğu, böyle güzel davetlerde yaşadığım heyecanı başka hangi araç sağlardı ki bana…
Blogumu ve blogumun bugünlere gelmesini sağlayan siz sevgili okuyucularımı çok seviyorum…
Hepinize kocaman sevgilerimi gönderiyorum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Fallout: New Vegas – %100 Türkçe Yama

Girne Amerikan Üniversitesi ile Kıbrıs’ı Kazan, Kıbrıs ve İngiltere’de oku!

FileViewPro 2013 1.5.0 Türkçe Full Tam indir