Hayirli gunler herkese bir guzel geceyi daha geride biraktik ama etkisi hala saganak saganak yagiyor.Gonlumuzun heryerine doyumsuz bir geceydi tum Islam alemi icin,Insallah hakkini verebilmisizdir o mubarek gecenin Rabbim dua eden herkesin dualarini kabul eylesin Amin!
Bugun buraya namaz hakkinda bir hikaye ilistirecegim bu hikayeyi her okudugumda inanin cok etkilenirim.Namazin biz insanlar icin ne kadar onemli oldugunu bilmeyenimiz yoktur!Nasil yemeksiz,susuz ve sevgisiz yasayamiyorsak namazda ruhun ve kalbin gidasidir.Allah'a en yakin oldugumuz andir ama insaniz ya hani bazen vakitleri bilerek yada bilmeyerek kaciriyoruz.
Mesela ben okuldayken namaz kilamiyorum ogleni ve ikindiyi kacirabiliyorum.Ingiltereyi bu yuzdende seviyorum hangi dinden,dilden olursan ol.Okullarda bos siniflarda ibadetini ozgurce yapabiliyorsunuz.Ben yapamiyorum orasi ayri okulda abdest alinan ortamin temizliginden supheci oldugum icin mecburen kazaya kaliyor namazlarim.Rabbim affetsin durum bu ama bu hikayeyide her okudugumda icim parcalaniyor o kadar guzel bir hikayeki tam ibretlik!
Buyurun okumaya,
Anneannesinin sözleri yankilandi kulaklarinda: "Oglum namaz hiç bu vakte birakilirmi?" Anneannesinin yasi yetmise dayanmis, ama ezan
okundugu vakit yerinden siçrar, yasindan beklenmeyecek bir hizla abdestini alir ve namazini kilardi.
Kendisi ise,nefsini bir türlü yenemiyordu. Ne oluyorsa, hep... namaz son dakikalara kaliyor, bu sebeple namazini alelacele eda ediyordu. Bunu düsünerek kalkti yerinden, gözü saate kaydi. Yatsi ezaninin okunmasina on bes dakika kalmisti. Basini her iki yöne pismanlikla sallayarak, "Yine geciktirdim namazi." dedi kendi kendine.
Kivrak hareketlerle abdestini aldi ve daha elini yüzünü tam kurulamadan kendisini odasina atti. Mecburen, hizli hareketlerle namazi eda
etti. Tesbihatini yaparken anneannesini düsünmeden edemedi. "Bu halimi görse, tatli-sert kizardi yine bana." dedi. Çok seviyordu onu ...Hele öyle bir namaz kilisi vardi ki, onu hep bir gökkusagi hayranligiyla seyrederdi. Namazda öyle bir mahviyeti vardi ki... hicabindan renkten renge girerdi.
O gün aksama kadar derse girmisti. Müthis bir agirlik vardi üzerinde. Duasini yaparken, basini ellerinin arasina alip secdeye durdu. Namazdan sonra bir süre bu sekil tefekkür etmeyi severdi. Gözleri kapanir gibi oldu. "Ne kadar da yorulmusum." dedi. Daldi gitti öylece....
Kiyamet kopmustu. Mahseri bir kalabalik vardi. Her yön insanlarla doluydu. Kimi dona kalmis, hareketsiz bir sekilde etrafi izliyor; Kimi saga sola kosturuyor, kimisi de diz çökmüs, basi ellerinin arasinda bekliyordu. Yüregi yerinden firlayacak gibi atiyor, adeta kafesinden kurtulmaya çalisiyor,soguk soguk terler döküyordu. Hayattayken kiyamet, sorgu sual ve mizan hakkinda çok sey duymus ve ahiret hayati adina bu kavramlar kendisi için köse tasi olmuslardi. Ama mahser meydaninda ki ürperti, korku ve bekleyisin bu denli dehset verecegini düsünmemisti.
Hesap ve sorgu devam ediyordu. Bu arada onun ismini de okudular. Hayretle bir saga, bir sola bakti. "Benim ismimi mi okudunuz?" dedi dudaklari titreyerek.....
Kalabalik birden yarilmis, bir yol olmustu önünde. Iki kisi kollarina girdi. Mahser meydaninin vazifelileri olduklari belliydi. Kalabalik arasindan saskin bakislarla yürüdü. Merkezi bir yere gelmislerdi. Melekler her iki yanindan uzaklastilar. Basi önündeydi. Bütün hayati, bir film seridi gibi geçiyordu gözlerinin önünden...." Sükürler olsun " dedi, kendi kendine ve devam etti; " Gözlerimi dünyaya açtim,Hep hizmet eden insanlari gördüm. Babam sohbetlerden sohbetlere kosuyor, malini islam yolunda harciyordu. Annem eve gelen misafirleri agirliyor, yemek sofralarinin biri kalkip, bir yenisi kuruluyordu. Ben ise, hep bu yolda oldum. Insanlara hizmete çalistim. Onlara Allah'i anlattim. Namazimi kildim. Orucumu tuttum. Farz olan ne varsa yerine getirdim. Haramlardan kaçindim. "Kirpiklerinden asagi gözyaslari
dökülürken, "Rabbimi seviyorum, en azindan sevdigimi zannediyorum." Diyordu. Ama bir yandan da O'nun için ne yapsam az, Cennet'i kazanmama yetmez." Diye düsünüyordu.Tek siginagi Allah'in rahmetiydi.
Hesap sürdükçe sürdü. Boncuk boncuk terliyordu. Sirilsiklam olmus, zangir zangir titriyordu. Gözleri terazinin ibresindeki neticeyi
bekliyordu. Sonunda hüküm verilecekti. Vazifeli melekler ellerinde bir kagit, mahser meydaninda ki kalabaliga döndüler. Önce ismi okundu. Artik ayaklari tutmaz olmustu. Neredeyse yigilip kalacakti. Heyecandan gözlerini kapamis, okunacak hükme kulak kesilmisti.
Mahseri kalabaliktan bir ugultu yükseldi. Kulaklari yanlis mi duyuyordu? Ismi cehennemlikler listesindeydi. Dizlerinin üstüne yigildi. Hayretten dona kalmisti." Olamaaaazzzz " diye bagirdi. Saga sola kosturdu. "Ben nasil Cehennemlik olurum? Hayatim boyunca hizmet eden insanlarla birlikte oldum. Onlarla beraber kosturdum. Hep rabbimi anlattim." Diyordu.
Gözleri saganak olmus, titrek vücudunu islatiyordu. Vazifeli iki melek kollarindan tuttu. Ayaklarini sürüyerek ve kalabaligi yararak
alevleri göklere yükselen Cehennem'e dogru yürümeye basladilar. Çirpiniyordu. Medet yok muydu? Bir yardim eden çikmayacak miydi?
Dudaklarindan kelimeler kirik dökük, yalvarmayla karisik döküldü.."Hizmetlerim... Oruçlarim.... Okudugum Kuran'lar......Namaz'im....Hiçbiri beni kurtarmayacakmi?" diyordu. Bagira bagira yalvariyordu. Cehennem melekleri onu hiç sürüklemeye devam ettiler. Alevlere çok yaklasmislardi. Basini geriye çevirdi. Son çirpinislariydi.
Resülullah, "Evinin önünde akan bir irmak içinde günde bes defa yikanan bir insani o irmak nasil temizler, günde bes vakit namazda insani günahlardan öyle temizler." Buyuruyordu. "Oysa ki benim namazlarim da mi beni kurtarmayacak?" diye düsünüyordu.
" Namazlarim.....Namazlarim....Namazlarim." diye diye hiçkirdi. Vazifeli melekler hiç durmadilar. Yürümeye devam ettiler; Cehennem çukurunun basina geldiler. Alevlerin harareti yüzünü yakiyordu. Son bir defa dönüp geriye bakti. Artik gözleri de kurumustu. Ümitleri sönmüstü. Basini öne egdi. Iki büklüm oldu.
Kollarini sikan parmaklar çözüldü. Cehennem meleklerinden birisi onu itiverdi. Vücudunu birden bire havada buldu. Alevlere dogru düsüyordu. Tam bir iki metre düsmüstü ki, bir el kolundan tuttu.
Basini kaldirdi. Yukariya bakti. Uzun beyaz sakalli bir ihtiyar onu düsmekten kurtarmisti. kendisini yukariya çekti. Üstündeki basindaki tozu silkerek ihtiyarin yüzüne bakti.
"Siz de kimsiniz ?" dedi.
Ihtiyar gülümsedi: " Ben senin namazlarinim."
"Neden bu kadar geç kaldiniz ?Son anda yetistiniz. Neredeyse düsüyordum."dedi....
Ihtiyar yüzünü gererek, tekrar güldü; Basini salladi;
" Sen beni hep son anda yetistirirdin, ...hatirladin mi?
Secdeye kapandigi yerden basini kaldirdi. Kanter içinde kalmisti. Disaridan gelen sese kulak kabartti. Yatsi ezani okunuyordu. Ok gibi yerinden firladi. Abdest almaya gidiyordu.
Nasil ama etkilenmeyecek gibi degil degilmi arkadarlarim?
Evet degerli kardeslerim,namazin biz muslumalar icin ne kadar onemli oldugunu bir kez daha sahit olduk.lutfen kendi kendimizi o cehenneme atmayalim.(bunu kendimede defalarca soyluyorum) o cehennem atesine atmayalim.Nede olsa burada misafiriz unutmayalim....
Bugun sizlere Oreo biskuili cheesecake(peykek) tarifini paylasacagim.Cok pratik, cunku pisirilmiyor bu peykek. Pratik oldugu kadarda cok lezzetli peykek severlere duyurulur...
Tarife gecelimmi artik?
Oreo Cookies and Cream No-Bake Cheesecake
Alt Taban icin Malzemler:
1 paket rondoda parcalanmis yulafli biskui
1/4 cup kahverengi seker
7 corba kasigi tuzsuz tereyagi
Krema icin Malzemeler:
1 paket tatli krema (ben double cream kullandim)
2 paket 250 gramlik labne yada beyaz krem peynir
2/3 cup beyaz toz seker
1 cimdik tuz :)
2 corba kasigi limonsuyu
2 cay kasigi vanilya tozu
1 paket parcalanmis oreo yada negro biskuisi
Yapilisi:
once tereyagi eritilir ve parcalanmis yulafli biskuiler,kahverengi seker iyice karistirilir.
biskuvi hamurunu kelepceli bir kek kalibina bastirarak yerlestiriyoruz.
krema icin, once kremayi koyulasana kadar mixerle cirpiyoruz .
arkadasindan peyniri,sekeri,limon suyunu,tuzu ve vanilyayi ekleyip tekrar karistiriyoruz.koyulasmis olan kremaya parcalanmis oreo'lari ekliyor ve yavasca karistiriyoruz bir kasik yada spatul yardimiyla.
kremayi presslenmis yulafli tabanin uzerine yayiyoruz.Ve bir gece buzdolabinda bekletip servis yapiyoruz.
afiyet bal seker olsun!
Sevgi ve muhabbetle gorusmek dilegiyle.......
Yorumlar
Yorum Gönder