KIRMIZI YEŞİL BİR İFTAR SOFRASI…
Biraz ağır gidiyorum farkındayım, hem tarif hem de sofralar anlamında… Ramazan neredeyse bitiyor :(
Ben şimdi ;“söz bayram için ne tatlılar yapıp yayınlayacağım” desem, ekrana şöyle bir “hadi canım sende!” bakışı fırlatıp, “tabi tabii” diyeceksiniz biliyorum. O yüzden demiyorum :)
Aslına bu sofra; üçüncü iftar sofram… Bir öncekini canımın içi
Yaso’m ve ailesi için hazırladım.
Bu arada Yaso için eskiden “Yasemin ve eşi” şeklinde cümleler kurardım ama artık Sencer paşa için de sofraya bir servis açıp, peçete halkasına kadar koyuyoruz :)
Her şeyini büyükler ile aynı hazırlayıp, sadece tek bardak yeterli diye düşündüğüm sofrada, beyefendi; “bende ayaklı kadehte su içeceğim” şeklinde konuştuğu için, onlar artık Yaso ve ailesi :)
Gel gör ki iftarı hafta içi planladığımız ve hazırlıklarını ezan okunmadan bir iki dakika önce tamamlayabildiğim için o sofranın fotoğrafı yok :)
Bu sofrayı da hafta sonu arkadaşlarımız için hazırladım. Oldukça sade ama iftar sofrası için gayet yeterli bir menü oldu…
Zaten beni bilenler biliyor, hiçbir davet ya da iftar soframda onlarca çeşit olmamıştır. Her zaman çorba, ana yemek, yardımcı yemek, bir zeytinyağlı bir de meze-kızartma ile sınırlıdır sofram.
Tüm çeşitleri de azar azar hatta porsiyonluk yapmaya çalışırım…
Ortaya annemin deyimi ile incik boncuk atıştırmalıklar koyar ve süslü sofralar kurmayı severim ama :)
Çünkü midemizden önce gözümüzün doyduğuna inanırım.
Bu yüzden çok sık olmasa da zaman zaman gelen ve “bu kadar israfa yazık, aç insanları düşünün” şeklindeki yorumlar açıkçası beni çok kırıyor.
İlk günden bugüne hiçbir soframda aşırılığa kaçmadığımı düşünüyorum çünkü…
Neyse yine dertleşesim tuttu sizinle :) Daha fazla sıkmadan soframızda neler vardı ona bakalım :)
Soframızdakiler;Son iki yazıdaki yorumlarda ve gelen maillerde ısrarla “evinizden kareler paylaşın” isteği var :)
Açıkçası bu beni şaşırtıyor ama dekorasyon konusunda zevkli olduğumuzu düşünmenizde bir o kadar mutlu ediyor.
Tam anlamı ile evin fotoğraflarını eklemeye çekiniyorum ve birazda utanıyorum henüz ama bu sofrada eşimden, fotoğrafa azıcık sağı solu da katmasını rica ettim :)
Tamamı olmasa da, bundan sonra her sofrada biraz biraz evimiz olabilir yani :)
Bu yıl Ramazan sofralarımın modası; fark ettiğiniz üzere, bu kare ahşap tabak ve içinde minik atıştırmalıklar… :)
Üzümlü peynir küpleri, zeytin ve beyaz peynirli pide kanapeler ve cevizli peynirli tek lokmalık közlenmiş kırmızı biber sarması…
Yoğurtlu havuç salatası en çok sevdiğim ve en çok yaptığım salatadır. Kimse olmasa bile iki tane havucu rendeleyip sırf kendime yapmışlığımda çoktur :)
Ortaya tek lokmalık hazırladığım peynirli biber sarmalarından biraz artınca bu kez içine közlenmiş biber de ekledim. Biraz ceviz, birazda kornişon turşu :)
Ortaya süper bir tat çıktı…
Malzemeler tamamen göz kararı aslında ama yinede toparlayıp yazacağım belki bu akşam yapıverirsiniz iftara :)
Malzemeler
- 2 Adet (orta boy) Havuç
- 1 Adet (iri) Kırmızı Biber
- 3-4 Adet Kornişon Turşu
- 1-2 Adet Ceviz
- 2 Yemek Kaşığı (tepeleme) Yoğurt
- 1 Diş Sarımsak
- 2 Yemek Kaşığı Sıvı Yağ
- Tuz
Yapılışı
- Havuçları rendeleyin ve iki yemek kaşığı sıvı yağ ile orta ateşte havuçlar yumuşayıncaya kadar kavurun.
- Biberi közleyin, kabuklarını ve çekirdeklerini temizleyip ince ince doğrayın.
- Turşuları ve cevizleri de doğrayın.
- Yoğurdu, tuz ve ezilmiş sarımsak ile çırpın.
- Tüm malzemeleri karıştırın.
Sofrada kullanılan;
Yemek takımı; Karaca....
Yeşil kadehler, sürahi, ahşap servisler, kırmızı çukur servis; Paşabahçe....
Kırmızı su bardakları; Mudo Concept...
Çatal-kaşık takımı; Jumbo
(2000 modeli)....
Kaşık şeklinde servisler; Güral Porselen...
Kedili çatal bıçak aparatı; Bernardo....
Keten masa örtüsü; Çarşaf-iş... Runner; sevgili Beliz'den hediye...
Peçeteler; Ikea...
Peçete halkaları; Müge :)
Yorumlar
Yorum Gönder