MUTLU ve ÇALIŞKAN ARILAR GRUBU :)Blogumu takip edenler, hatta sıkı takip etmeyip arada bir göz atanlar bile Ülkü ve Aytaç’ı tanıyor eminim…
Biz bir araya geldik mi inanılmaz mutlu olan, birlikte yaptıkları her şeyden çok keyif alan, Aytaç’ın esprileri ile karnımıza ağrılar girinceye kadar gülen bir grubuz :)
Zaman zaman Ülkü’nün bizler için hazırladığı
sofraları, bizim onlar için
hazırladığımız sofraları paylaşıyorum sizlerle.
Hatta geçen yaz, bütün bir gün uğraşıp bloguma
süper tarifler kazandırdığımız bir sofrada hazırlamıştık. Beyler gecenin on birine kadar bekleyip, risottolu, puteneska salatalı bir menü ile karşılaşınca isyan bayrağını çekip epey mızıldanmışlardı ama olsun, biz memnunuz bu durumdan ilk fırsatta tekrar yapacağız böyle bir etkinlik :)
Ülkücüğüm şimdiden aklında tarifler biriktirmeye başlamış benim için :)
Lakin bu hafta sonu beyler kazandı; “blogluk sofra istemiyoruz” diye kazan kaldırdılar.
Hep beraber girdik mutfağa, Cumartesi akşamı; etli, mantarlı dürüm ve salata, Pazar akşamı ise; balık yaptık.
Mutfakta en fazla yarım saat kaldığımız pratik şeyler hazırladık yani. Böylece sohbete, filme ve oyun oynamaya bolca zamanımız kaldı :)
Şimdi siz haklı olarak; “E sofra fotoğrafı yok, detaylı bir tarif yok, bu yazı da neyin nesi Müge” demezsiniz değil mi? Demeyin lütfen :)… Kendime verdiğim bir söz olarak düşünün.
Hatırlarsanız Erdek yazısının çok uzun süre blogda kalmasına sitem etmiş ve “yeni yazı isteriz” demiştiniz.
Bende; “söz bundan sonra, kurduğum sofralar beni çok tatmin etmese de, tariflerimi basitte bulsam sizinle paylaşacak, sohbet edecek yani ses vereceğim” demiştim. İşte bu yazıyı öyle bir ses kabul edin ve hafta sonu keyfimize dahil olun istedim :)
Lezzetlerinin karışmaması ve pişme süreleri farklı olduğu için eti ve mantar soteyi ayrı ayrı pişirdik. Sofraya da ayrı ayrı getirip, masada kendi dürümümüzü kendimiz hazırladık :)
Aslında tarif vermeyip, yine eşimin üzerine atacaktım suçu ama size de kıyamadım ona da :)
Tariflerimi her zaman milimetrik, gramı gramına vermeyi sevdiğimi biliyorsunuz bu seferlik bir değişiklik yapacağım, göz kararı vereceğim tarifi… -göz kararından kasıt, eşim yaparken çaktırmadan onu izlediğim kadarıyla demek- :)
Baştan sona rahat bir yazı bu anlayacağınız, kasmıyorum :)
Etli Mantarlı DürümEtli harç için;- 6 parça bonfile, parmak şeklinde (jülyen) doğranır, 1 yemek kaşığı elma sirkesi, 2 yemek kaşığı soya soyu, 2-3 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 diş sarımsak ve taze çekilmiş karabiber ile yarım saat marine edilir.
- 1 Yemek kaşığı tereyağ, 2-3 yemek zeytinyağ, 3-4 defne yaprağı, 1 diş sarımsak ve 2-3 tane arpacık soğan birlikte 1-2 dk. orta ateşte sotelenir.
- Marine edilmiş etler eklenir, ilk 3-4 dk. etin mühürlenmesi için yüksek ısıda daha sonra orta ateşte çok fazla karıştırmadan, pişirilir. Bonfile çok çabuk pişen bir et olduğu için ortalama 10-15 dk. içinde hazır olacaktır.
Mantarlı harç için;- 1 Yemek kaşığı tereyağ, 1-2 yemek zeytinyağ, 3-4 defne yaprağı, 1 diş sarımsak ve 2-3 tane arpacık soğan birlikte 1-2 dk. orta ateşte sotelenir.
- İnce ince doğranmış 1 paket (400 gr.) mantar ve ince ince doğranmış birer adet kırmızı ve yeşil biber eklenir. Sürekli karıştırarak tüm malzemeler pişene kadar sotelenir.
Lavaş olarak Uno’nun Unx marka lavaşını alıyoruz, çok memnunuz. Lavaşları da teflon tavada ısıtıp öyle tüketiyoruz, ısınan lavaşlar inceliyor ve lezzetleniyor…
Arka fonda yemek sonrası film keyfi ile tüketeceğimiz sağlıklı atıştırmalıklar! :)
Bol yağlı kalorili dürümler, salatanın üzerinde bile fıstıklar, yemek sonrası abur cuburun gözünü çıkartma :)
Sonra “ay çok kilo aldım, bunalımdayım, kusura bakmayın yeni tarif deneyemiyorum” diye blogunu ihmal eden Müge :)
Ne ceza verseniz haklısınız bana :)
Cumartesi akşamı kalori bombardımanı yaşayıp, Pazar sabahı da kahvaltıda ipin ucunu kaçırınca akşama kendimize gelmeye karar verdik :)
Bunun en güzel yolu da balık elbette…
Yine hep birlikte beş dakikada hazırlayıverdik yemeğimizi ve salatayı. Hem midemizi şenlendirdik hem de vicdanımızı rahatlattık. :)
Balığın tarifi; fotoğrafta görülüyor zaten :)
- 2 iri palamudu kalın kalın dilimledik. Temizleyip yağlanmış tepsiye dizdik.
- 2-3 diş sarımsak, 7-8 tane arpacık soğan, limon dilimleri, defne yaprakları, kırmızı biber, tane kırmızı biber ve üzerine de biraz zeytinyağ gezdirdik. Sonra yarım saat kadar fırınladık, hepsi bu…
İşte bizim bir hafta sonumuz böyle geçti, kahvaltı sofrasını akşam yemekleri gibi yapmadığımız Ülkü ile birlikte özene bezene hazırladığımız için kahvaltı soframız bir sonraki yazıda :)
Yorumlar
Yorum Gönder