merhabalar,
2013 resimlerini topladığım klasörüme bakıyordum, bu yılın en güzel tatili tabiki kıbrıs'tı....
güneşi, denizi, kumu, yemekleri ve tabi insanları....
genetik olarak sıcak ve misafirperver insanlarız...bunu Kıbrıs'taki akrabalarımı gezince daha iyi anladım...çok güzel günlerdi....
şimdiye kadar sadece televizyonlarda gördüğüm kadar güzel, temiz bir deniz,
insanın kemiklerini ısıtan bir güneş, sanırım bu kış daha az hasta olmamı ona borçluyum
ve akşamı da akraba gezmeleri,
deniz ve kum, tatilde her zaman ulaşabileceklerim ama, hoşsohbet, neşeli, akrabalarla birbirini tanıma turları güzeldi...Kıbrıs'ta ailemizin ne kadar büyük bir dalı var...gurur duydum....neden kendimi bu kadar Kıbrıs'lı hissettiğimin canlı kanıtlarıydılar...
güzel yiyeceklerle midemizi
cici muhabbetlerle de gönlü besledik...
kaldığımız otelde her şey güzeldi....ama özellikle sabahları sabahları hellimli, zeytinli, naneli poğaça, yanında da sumada....enfesti...
sumada: acıbadem suyu...
sıcak adaçayı gibi olanı da var, limonata gibi olanı da
ben limonata sevdiğim için soğuk olanı tercih ettim...
limonatadan biraz daha tatlı, o nedenle biraz su ile seyreltmek iyi oluyor...
kaldığımız yerde kediler en serin ve rahat yeri bulmada ustalardı....masanın orta yerini kendine mesken edinen sevgili kedinin bir bebek gibi yatışı....
bu resim, Kıbrıs'ta çiğköftenin mimarı enişteme ait....:)....
malzemeleri ben hazırladım, eniştem yoğurdu
türkiye magusa ortak yapımı bir çiğköfte oldu, lezzet ve eğlencesi tam not aldı...:))))
hemen reklamlarını da yapayım, kuzenim ve enişte ikisi de mimar
Magusa'da SUAY CONS. olarak çalışma hayatlarına devam ediyorlar...
Kendileri için yaptıkları modern çizgili Penthouse ( apartman dubleksi) larını çok beğendim...
Güle güle ve sağlıkla otururlar, torunlarını görürler İnşallah
Kıbrıs'ta mimarlık veya inşaat işiniz olursa arayabilirsiniz...canı gönülden referans olurum...
babutsaları gecenin bir yarısı otele dönerken Adile topladı,
babutsa üzerinde çok ince tüy inceliğinde dikenler vardır
tüy kadar ince olmaları dikkatinizden kaçmasın , pek görünmezler ama can yakarlar
o nedenle poşetle ve dikkatli toplamak gerekir
eğer elinize es kaza battıysa, zeytinyağı sürebilirsiniz
babutsaların dikeninden korkan ben, elimde çatal bıçak, pek kibarcık bir şekilde soymaya çalışıyordum
beni gören kuzenim Meryem, duruma el koydu ve tecrübeli ellerle dikene dokunmadan nasıl soyulur gösterdi....bana da fotoğraflamak kaldı....
babutsaları en son ayıklandığında, biraz dolapta soğutursanız daha derli toplu duruyor ve yemesi, yaz günü biraz soğumuş babutsalar daha keyifli oluyor
babutsaların içinde diri çekirdekleri vardır, yerken, onları çiğnemeden yutmanız gerekli....
aman ne zahmetli demeyin sakın, tadı cidden benim gibi tatlı meyve düşkünleri için süppperrrr....
ailemizde tam bir sanat adamı da var......gördüğünüz heykel, bir ağaç dalından yapılmış, nasılda güzel duruyor değil mi.......
insan sanatçı ruhlu olunca mutfakta da devam ediyor bu çalışmalar....aynı sanatçının mutfaktaki eserleri de çok güzel...aşağıda görünen roast beef tam bir sanat eseriydi ve tadan herkesin aklında kaldığına eminim....en kısa zamanda aldığım tarifi yapıp paylaşacağım...
tepsiye yapışan patatesler için sıraya girdik...:)))..
bütün bu satırları yazarken Allah'tan kahvaltımı yaptım ve tokum...Lefkoşa'da ziyaretine gittiğimiz Ruşen Abi ve ailesinin evlerinin resimlerini çekmek lazımdı....hava karanlı , sohbette koyu olunca zaman kalmadı...
ev dergileri olur ya, tam kapakta yer alacak bir ev
çam ağaçları arasında, müstakil ve çatılı büyük bir ev
mimari açıdan güzel olmasına güzel ama içerisi de çok karakterli döşenmiş
zevkli göz yormayan, rahat bir havası vardı...bu noktada evin hanımının zevki ortaya çıkıyor...umarım keyifle ve sağlıkla otururlar
bahsettiğim zerafet, ince porselen ingiliz tarzı çay fincanından anlaşılabilir... erkeklerin biz bayanlar kadar detaylara dikkat ettiğini sanmıyorum...ama ince ayrıntılar bize keyif verir....
onun için tabaktaki güzelim kıbrıs lezzetlerinden önce sanırım göz zevkimin doyduğu andı...
tabaktaki kıbrıs tatları: kabak çiçeği dolması, börek, hellimli kek, içli köfte.
evet Kıbrıs lezzetlerine devam ediyorum....hamurişi ve mantı tarzı yemekler, değişiklikler gösterse de sanırım dünyanın her bölgesinde var....
Kıbrıs'ta akrabalar arasında, Şenay Teyze'nin mantıları nam salmış...küçük tavuk eti ,kırmızı et veya kıyma ile yapılabiliyormuş...aynı bizlerin yaptığı gibi buzlukta saklayabiliyorlar
Şenay Teyzem'in elleri ile açı , büktüğü üçgen şeklinde mantılar haşlandıktan sonra, üzerine rende hellim ile servis yapılıyor...hellimleri de kendisi yapmış...her şey el yapımı anlayacağınız...yoğurt yerine hellimle servis yapılıyor...
yemek ziyafeti üzerine, gittiğimiz ,gönül ve kulak ziyafeti dolu konser....Onur Akın benim bayıldığım sanatçılardan biridir...her şarkısı, her sözü yüreğe dokunur....konserine Türkiye'de değil de Kıbrıs'ta gitmek kısmet oldu....Onurlu adam onur akından, pulya kuşu festivalinde verdiği konser...
sabah eniştem "karga suyu" içtiniz mi dedi....karga suyu düz mantık düşünmeyin sakın....:)))...karga ile ilgisi yok...Türkiye'de Bodrumda üretilen mandalina suyu gibi,
"yiğit lakabıyla anılır " diye bir ata sözü var ya, burda da mandalina suyu dendi mi karga suyu geliyormuş akla
karga suyu ve ciğer için, oto sanayi bölgesinde "portakal" denen küçük bir dükkana gittik,
harika bir lezzetti ve saat 11 gibi ciğer şiş bitmişti bile....
bütün bu harika gezilerde, başta da bahsettiğim gibi
güzel yiyeceklerle midemizi
cici muhabbetlerle de gönlü besledik,
İstanbul bardaklarından su, bakır kaplı fincanlardan kahvemizi içtik
ne olur İstanbul'lu arkadaşlarım kızmasın bana ama, ben Kıbrıs'ı İstanbul'dan daha çok sevdim
Kıbrıs'ta 3 çeşit kahve var
con: türk kahvesine göre içimi daha hafif bir kahve
oza: sert kahve
sultan: orta sertlikte bir kahve
eve döner dönmez, kuzen Meryem'in annesinin Kuruova'da yaptığı hellim ve kıbrıs tarhanasından yaptım...
tarhanaların kavanozdaki kuru hali ....çorba şeklinde resmini çekemeden çorbasını bitirmiştik...:)))
kıbrıs hatırası
Füsun Hn'ın bizlere Kıbrıs'ı hatırlatan el işlemesi LEFKARA hatıraları evde en güzel yerlerini aldı......
ya bu soğuk Ankara kışında iyi ki yazın Kıbrıs'a gitmişim diyorum...
nasıl söz akar, yazı kalırsa
zaman geçiyor resimler kalıyor
iyiki de bol bol resim çekmişim...
Yorumlar
Yorum Gönder