merhaba,
tam bir akdenizkızı olan ben kar tatilllerinden hep korkmuşumdur...sanırım kar ile büyümediğimden, ya da karı riskli bulduğumdan ....belkide her ikisi...bu nedenle ailecek hiç kar tatili yapamamıştık...
küçüklüğümüzde Ilgaz'ı görmesekte, ilkokulda ilk öğrendiğimiz "Ilgaz Anadolu'nun sen yüce bir dağısın" nakaratı ile, Ankara'dan 2 saatte Ilgaz'a ulaştık.....yol temiz ve sakindi...sanki bize reklam yaptı....Milli Park alanına girdiğimizde kartpostal gibi bir manzara ile karşılaştık.....upuzun çam ağaçları, üstlerinde karlar....
ilk günümüz tesisi gezip yerleşmekle ve doğaya hayran hayran bakmakla geçti...üst resimde gördüğünüz manzarayı gören bir koltuğa oturup günün yarısını orada kitap okuyarak geçirdim....manzaraya, doğaya hayran kaldım ama kaymadım da...:)))bol bol oksijen alıp , küçük beyimizin kayışını izledik...
küçük beyimiz, hemen orada kendi çevresini kurdu...harika arkadaşlıklar edindiler....ilk üç gün kısa bir pistte "kaymak" la ilgili temel bilgileri öğrendiler...
son iki günde zirveden, uzun pistten kaydılar....arada da mola verip yanımıza çay kahve içmeye geldiler...
berke-metin-atakan-batıkan
zirveye giderken...
berke--batıkan-metin
telesiyejden sonra, kaymadan bir adım önce
berke-metin-batıkan
berke, metinle kıbrısta'da birlikteydi...berkenin annesi babası, her ikisi de kaydı
batıkan'ın babası en çok kayanlardandı, annesi bizimle kaymayanlar arasında, asistan hizmetindeydi...çok hoş muhabbet bir bayandı...bol bol sohbet edip, biz velilerde epey güzel vakit geçirdik...
Ilgaz'ın en güzel süprizlerinden biride yıllar önce (2003) yılında Anamur kumsalda tanıştığımız bir aile ile yeniden Ilgaz'da karşılaşmamızdı....ilk tanıştığımızda Metinle Kerem kumlarda kale yapıyor, annelerde onlara meyve taşıyordu...:))) annelerin yeniden kafakafaya vermiş hali....:)))
aslında Kastamonu'ya gidip yöresel yemekleri resimleyip, güzel müzeleri gezmek istiyordum....ama çocuklar son saate kadar ayrılmak istemedikleri için hep Ilgaz'daydık...
Ilgaz Anadolu'nun sen yüce bir dağısın.....
Yorumlar
Yorum Gönder