Merhabalar… Öncelikle 30 Mart, hem doğum günüm hem de evlilik yıl dönümü… Birinde 30 yıl diğerinde 3 yıl oldu… Siz yorumlar bırakırken kayıtsız kalabilirim zaten bu aralar pek blog turları yapamadım ama telafi edeceğim, hatta Dağınık!tan beter bloglarınızı dağıtmayı düşünüyorum, söyleyeyim!!!...
Durumumu arz ettikten sonra…
Gün be gün trend haline gelen gözde etkinliğimiz “haftanın bloğu”nda reytingler tavan, maşallah!... Herkes de memnun gibi aman nazar değmesin ;)
Bu hafta bana özel… Bu haftaya da özel yine güzel bir blogger’ı tanıtacağım…
Anahtar kelimeler -->>“Kırmızı” ve “Tutku” hangi bloggerlar aklınıza geliyor?!
En büyük tutkusu -->>“kitaplar, özellikle altın kitaplar” ve “makyaj tabiri ile boyanmak” hadi ama, bulamadınız mı?!
Magazinsel kişilik -->>“torunlar başa bela”
-Bu arada blogger dünyasının gazetesinden haberi olmayan varsa hemen buraya uğramayı unutmasın… Bir gün o objektiflere siz de yakalanacaksınız :)) Yaa neyse çenem iyice düşmeden esas mevzuya fokuslanalım…
Piramit misali genelden özele gitmeye çalışayım dedim, şimdi tam özele iniyorum sonra genele döneceğim 360 derece de tamamlayayım… yaa ne oluyor bana ki… :))
Hikaye şöyle;
“Kafkas sürgünü ile Samsun’a göçen güzeller güzeli, naif, alımlı bir Çerkez kızı varmış, adı Blana. Hayatta sevdiği ve vazgeçemeyeceği iki tutkusu varmış; birincisi kitapları, ikincisi ise makyajmış /boyanmakmış. Kitapları sığınağı olmuş. Aralıksız, günlerce kitap okumaya, saatlerce makyaj yapmaya bayılırmış.
***
Yıllar sonra…
Eğitim hayatında başarılı olan Blana, hedefine ulaşmış, o artık bir mühendis hanımmış ve İstanbul’un en gözde yeri sur içinde yaşıyormuş. -Avrupa yakası hayranı(imiş), tıpkı ben gibi-
***
–mış mış da miş miş miş :)-
***
Ve bir gün… -love story...-
Blana ve Boraman tanışırlar. Aralarındaki elektrik gün be gün artarken Boraman, tek başına Avrupa tatiline çıkar, üstelik iki ay. Blana küplere biner ama çaktırmaz, duyguları karma karışıktır. Boraman ise nispet yapar gibi blog açıp, yolda tanıştığı kim varsa fotoğraflarını yayınlamaya başlar. “Nispet öyle değil böyle olur” diyen Blana’nın intikamı ise serttir. Boraman’in en nefret ettiği kırmızı rujlardan bir torba alır, her akşam kırmızı ruj sürüp blog yayınları yazmaya başlar.
Yazdıkça, bunu yapmaktan ne kadar keyif aldığını, yazmanın tüm stresini aldığını, daha pozitif daha mutlu bir insan yaptığını fark eder. Yeni arkadaşlıklar kurar. Aynı zevkleri paylaşan, aynı dilden konuşan insanlarla denk düştükçe hayatı daha da anlam kazanmaya başlar…
***
Her şey böyle güzel ilerliyorken beklenmedik bir misafir, evindeki koltuğa kurulur. Titiz Blana, ne yapacağını bilemez, şaşkınlık içerisindedir. Henüz çocuk sahibi olma fikrine uzakken kaşla göz arasında torun sahibi olur ve hemen “Blogluyoruz” gazetesine düşer.
“Torunlar başa bela” Didie’s family sayesinde çekirdek olan aile de nüfus artışı yaşanır. 2+ Didie + 5 jr.didies
3 ay daha Blana'nın yatılı misafirleri... Ama o da kıyamıyor ki... Tiplere bakın! :)))
***
Gazetelerden eksik olmayan Blana ise bu sayıda da çekilişi ile gündeme geldi. Çekilişi kazanmak için yorumcular kıyasıya mücadele ediyor, meydan okumalar gani...-Çekilişe katılmayı unutmayın ;) ya da unutun canıma minnet :)-
***
Post-it tarzı geçişlerimden sonra gelelim bloğa...
Blana K!nın makyaj aşkını artık öğrendiniz... Cilt bakımı, saç bakımı, makyaj ile ilgili merak ettiğiniz, aklınıza takılan her konuda uğrayabileceğiniz bir blogtur ve çekinmeden her şeyi sorabilirsin, yardımcı olacaktır, ben kefilim ;)
Kitaplar... En değerlisi... En iyi arkadaşları... "Benim tek mirasım kütüphanem olacak!" diyor... Hayal edin zenginliği...
Tam bir Wilbur Smith hayranı, tüm kitaplarını okumuş... Afrika'yla tanışmasını, bu kıtayı sevmesini sağlayan, Afrika merakını başlatan Courtney serisinin yeri ise bambaşka...
Aslında genelleme yapayım "Altın Kitaplar Yayınevi" favorisi... Dan Brown serisini de devirenlerden... Macera sever...
Bir gitsen beş gelen vefalı, Blana K!yı bilmeyenler var ise hiç durmasın hemen soluğu bloğunda alsın ki! Bu haftanın şanlısı... Bloğunu şenlendirin lütfennn!!!
Yorumlar
Yorum Gönder