Fenomen'in Başına Gelenler

herkese benden bir çay, gelsin!!!!

Merhabalar...

Uzun bir ara verdim sanki, ne dersiniz? Ramazanın son iki haftasından bu yana "baba evine gidiyorum" dedim, arada tariflerle "ce eee" yaptım sonra da "vııııın". Artık sıcak ve nemli İstanbul'a, evime döndüm. Sıcaklardan mıdır, nedir bilmiyorum, kronik baş ağrısı da mevcut. Gelir gelmez temizlik faslı derken iki gün de öyle geçti. Ve nihayet pc başına geçebildim, bloga yayın yazmaya oturabildim. "Geç olsun,  güç olmasın" denir ama ikisine örnek aranıyorsa, buyurun size canlı örnek =)

Tatil sezonu da başladı, sanırım kimsecikler kalmadı, bloggerlardan ses yokmuş, öyle duyumlar aldım. Yayınlar azalmış, yorumlar azalmış, istikrarlı devam edenlerin sayısı ise bir hayli azmış, yaaa... -dedikodu yapmadan da olmazdı =)- 

Bendeniz de sadece instagram adresimde aktif oldum diyebilirim. Ne bloga bakabildim ne de blog gezebildim hatta maillerime bile bakmaya fırsatım olmadı. Sadece okuduğum kitapları ve kitap yorumlarımı paylaşabildim. Buradan ve buradan ulaşabilirsiniz. 

?! Bir de şunu haber vereyim >>> instagramda sevgili Derya'cım bir etkinlik başlattı, blog keşif etkinliği, takipleşiyoruz, buraya göz atabilirsiniz, katılabilirsiniz. ?!

Günler o kadar yoğun geçti ki... Eşim de bayramda gelince, telaş katlandı, ikramlar hazırlandı. Çok kalabalık bir aile değiliz babam tek çocuk, annemin de bir erkek kardeşi var, dayımın da bir oğlu var. Bu çekirdek kadro bir araya gelince, babamın olmazsa olmazı, mangal partisini yapmadan edemiyoruz.

mangal başlasın!

geldi şiş köfteler

şiş köfte dürüm nasıl yapılır? =)

mangalı taçlandırlamak lazım sırada: ÇAY

Mangal partisi iyi hoştu ama bir de kiraz toplama serüveni ..? Kiraz bahçemiz var, toplaması da bize düştü, mirasımla yakinen tanışmış oldum. Ne zordu toplamak yahu! Sıcakta bir de of offff.... Babam damadına kıyamadı götürmedi, ihale bize kaldı. Bir ton civarı topladık, bitti, gitti şükür ki.

Köyümüz: Güneykent Kasabası

etrafı rüzgar gülleri ile donatılmış

Kiraz ağacının dalında kuş yuvası

kiraz, bir dalda iki kiraz....

Antalya'ya gitmeyi çok istiyorduk, özellikle Expo 2016 için biletler varken değerlendirmek istedik ama nasip olmadı.  -sanırım pek de cazip değilmiş, bir nebze de olsa rahatladım- Vakitsizlikten yakınıyorum düşünün! Dağınık ile rollerimi değişiyoruz nedir? =)))

Tüm bu yoğunluğa inat pasaport işlemlerimi de hallettim, 10 yıllık oldu. Bakalım doldurmak nasip olacak mı? =) 

Paso şımartıldığımız günlerde kardeşimle kitap siparişi de verdik, babamızın jesti. Ama Feno'nun şansına seri temin edilemedi, stokta yoktu, ne üzüldüm ne... Kendimi verdim kozmetiğe! Evet evet,

yanlış duymadınız! Bayram indirimi dedim, bir hayli ürün aldım. 

zeytinyağlı duş jeli, babama özel aldım.

paso yves rocher'a dadanmış gibi gözükebilirim ama watsons'tan hiç bahsetmeyeyim =)

bu da hediyesi ;)

Annemle erzak torbası diktik, onu da sizinle en kısa zamanda paylaşırım. Torbaların içini de valizimi de doldurdum ve geldim.

Sanırım genel ruh halimi, yaşadıklarımı rapor ettim. Bende durumlar böyleydi. Görüşmeyeli sizlerin keyfi nasıl? Merak ettim, ses verin! Kimler blog dünyasında yerini koruyor görelim, gezelim ki ;)

Sevgiler...