Kayıtlar

Haziran, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Fallout: New Vegas – %100 Türkçe Yama

Resim
Menü ve Görevler  % 100 Görev Açıklamaları  % 100 Notlar  % 100 Terminaller  % 100 Diyaloglar  % 100 Altyazılar  % 100 Bu yama  OyunÇeviri Ekibi  tarafından adına hazırlanmıştır. -Yama Update 7 (1.4.0.525) ile uyumlu hazırlanmıştır. -Ultimate Edition ile uyumludur. -Yamayı kurduktan sonra oyunu Launcher.exe’den başlatıp Veri Dosyaları’nı tıklayın, ardından FalloutNV-TR.esp’nin yanındaki kutucuğu işaretleyin. -Oyun içinden Altyazıları açmayı unutmayın. NOT: Yama bazı modlarla sorun çıkarabilir.  Yamanın Türkçeleştirdiği içerikler: -Fallout New Vegas -Caravan Pack -Classic Pack -Mercenary Pack -Tribal Pack ÖNSÖZ Bu RPG oyununu Türkçeye kazandırmanın hazzını yaşıyorum. Özellikle geniş evrene, ve derin hikâyeye sahip Fallout gibi bir oyunu çevirmek, şahsım adına gurur verici bir olay. Oyunculukta üst boyut olduğuna inandığım Rol Yapma oyunları her zaman ilgimi çekmişti. Çizgisel olmayan oynanış, farklı yollardan gidebilme, değişik stratejile...

Şeftali Dolgulu Kurabiye

Resim
MEVSİM GÜZELİ... Geçtiğimiz ayların güzeli çilekti, kendisinden bolca faydalandım, sık sık çilekli pasta yaptım, ama anında tükendiği için, hiç fotoğrafını çekmeye fırsat olmadı, buda sevinsemmi, üzülsemmi bilemediğim durumlardan biri :) Sadece milföy hamuru ile yapılan pratik pasta blogda yer aldı, oda kendi dilimimi daha sonra yemeyi kabul ettiğim için :) Şeftali ise şimdilerin güzeli, mis gibi... Mümkün olduğunca yiyoruz, ama bu aralar hamur işlerinden uzak durmak istediğim için, tariflerde pek kullanmıyorum, daha çok meyve olarak tüketiyoruz. Şeftali dolgulu kurabiyeler, uzun zamandır aklımda, hatta yapmayı unutmamak için Sofra dergisinde tarifin bulunduğu sayfayı açık olarak sehpanın üzerine koymuştum :) hafta sonu denedim, dergi her zamanki gibi beni yanıltmadı, nefis bir lezzet oldu. Kurabiyenin, dergideki ismi "Şeftali Kapaması", bu isim bana başta çok garip geldi, çünkü fotoğraftaki görüntüsü kurabiye idi:) Tarifi yapıp, tadına bakınca dergiye hak verdim, çünkü bu bi...

Dereotlu Peynirli Poğaça

Resim
SUNUM SEÇENEKLERİ ÇOK OLAN BESLEYİCİ BİR LEZZET... Gün içinde blog komşularımı gezerken, pek çok tarifte "evet, bunu denemem lazım" diyorum ama çoğunlukla işe dalıp not almayı unutuyor, dolayısı ile yapmayada fırsat bulamıyorum. Bu poğaçalarıda sevgili Gönül'ün sayfasında gördüğümde, "ilk fırsatta yapmalı" demiş, sonrada unutmuştum, taki sevgili Fidan için düzenlediğimiz Baby Shower'da tadına bakana kadar :) Lezzeti o kadar güzeldiki, iki tanede çantama atıp eve getirmiştim :) Poğaçaları yapmaya başladığımda, "bu sefer kendimi tutup harfiyen tarife sadık kalacağım" diye kendime söz verdim, hatta hamur işlerinde margarin olarak sadece Hüner marka kullanmama rağmen (soyadı torpili:) sırf Gönül Teremyağ diye yazdığı için bir paket satın aldım:) Ama gelin görünki hamuru yoğururken, tüm tatlı tuzlu hamur işlerinde olmazsa olmazım olan mahlep ve her şeyin içine yakıştığını düşündüğüm cevizde ekledim. Peyniri ise yerken hissedilmesini istediğim için ya...

Şam İşi Tatlısı

Resim
YAĞSIZ, YUMURTASIZ ŞAHANE BİR REVANİ... Yaz geldi, bir çok blog gibi Hünerli Bayanlar'a da bir rehavet çöktü. Aslında rehavetde değil, çünkü her evde olduğu gibi bizim evimizde yemekler pişiyor ve misafirler ağırlanıyor. Diğer komşuları bilemem ama benim blogumdaki durgunluğun en önemli nedeni eşimin ve misafirlerin daha önce yaptığım tarifleri talep etmesi:) Bu aralar sık sık büyüklü küçüklü gruplar halinde misafir ağırladım ama hem daha önce yaptığım çeşitleri yaptığım hemde kurduğum sofralar bile daha önce yayınlananlar ile aynı olduğu için bloga bir malzeme çıkmadı :) Birde yazın gelmesi ve giysilerin değişmesi ile bütün kış ağırlanan misafirlerin ve bloga yeni tarif koymak adına yapılan çalışmaların meyvesi pantalonlardan, tişörtlerden taşmaya başladı :) Bu nedenlede bizim evde gündüz; peynir, domates ve taze nane ile hazırlanan sandviç, akşam üstü ise zeytinyağlı yemekler ve karpuz - peynir ikilisi ile öğün geçirme dönemi başlamış bulunuyor :) Şimdi bu kadar konuşmanın üzerin...

Pastada "Ebru Sanatı" Denemeleri ve Veda...

Resim
Uzun bir aradan sonra tekrar sizlerle olmak çok güzel... Biliyorsunuz nedense üzerime çöken ve adını koyamadığım rehavetimin sonucu epey bir ara vermiştim yazılarıma. Son günlerde bu rehavetin adını kafamda yavaş yavaş şekillendiriyorum. Sanki beynimde bir odada, oda dolusu fikir ve yapılacak şey var ama hepsi de aynı anda çıkmaya çalıştıkları için kapıya sıkışıp beni de rahatsız ediyorlar. O nedenle hepsini teker teker yoluna koymaya karar verdim. Öncelikle belirsiz bir süre blogum ile ilgilenemeyeceğimi üzülerek haber vermek istiyorum. Yaklaşan Türkiye yolculuğumun ardından kısmetse tekrar buraya döndüğümde beni çok kalabalık günler bekliyor olacak. Bunlardan ilki ve en önemlisi Çin'de bir dil okuluna gitmek. Evde aldığım Çince dersleri ne yazık ki beni tatmin etmiyor. Beynim öğrenme açlığına doymuyor. Bu nedenle ikinci bir aktivitem de beni bekliyor olacak: Pasta Okulu. Burada örgün eğitim veren, sonucunda sertifika alabileceğim bir pasta okuluna başlayacağım. Ön görüşmemi yapıp...

Tavuklu Karnıyarık

Resim
İSTER TAVUKLU, İSTER KIYMALI, HER HALİ GÜZEL... Madem, artık yemek pişirebiliyorum :) yada en azından yaptıklarım eşim tarafından beğeniliyor, blogun yemek arşivi kısmını biraz zenginleştireyim istiyorum. Hazır yazda geldi, pasta, kurabiye, börek ne kadar az yesek o kadar iyi, hem pazarlar, marketler çok cazibeli sebzeler ile doldu, değerlendirmek lazım öyle değilmi? Bu aralar sık sık, neredeyse gün aşırı zeytinyağlı taze fasulye pişiriyorum, bolcada bezelye. Hatta buzluğada hatırı sayılır miktarda bezelye koydum şimdiden. Önümüzdeki günlerde, barbunya, taze fasulye ve menemenlik de hazırlayacağız annemle. Hatta belki pandispanya dosyası gibi, Müge'nin buzluk dosyası bile hazırlayabilirim :) Yok, yok o kadarda değil :) Herkesin bildiği şeyleri yazacak kadarda kendini bilmez değilim. Tavuklu karnıyarık; yazın en sevdiğim yemeklerden biri. Kıymalı yemekler ile çok aram olmadığı için, eski çalıştığım şirketteki aşçımız yapmıştı bana özel:) O gün bugündür sık sık yapar ve bayıla bayıla...

Bezelye Yemeği

Resim
ETSİZ, SOĞANSIZ BEZELYE OLUR(MUY)MUŞ... Evet, olurmuş. Mutfakta hiç bir şey tabu değilmiş, yemekler böyle yapılır, şu konmazsa bu yemek olmaz gibi bir şey yokmuş :) Annem, artık yemek yapmayı öğrenme zamanımın geldiğini düşündüğünde, "bütün sıcak yemekler, aşağı yukarı aynıdır" dedi. "Önce soğanları kavurursun, kıymalı yada etli yapacaksan, eti eklersin, sonra salçayı, sebzeyi, suyunu, tuzunu vs.." pişirdin gitti. Tüm sebzeler içinde, birer örnek yapmıştık birlikte. Sonrada zeytinyağlı yemekler yaptık, onlarında pişirilme sırası hemen hemen aynı idi. "Tamam, oldu bu iş, yemek yapmaya ne varmış" demiştim. Ama öyle değilmiş, annelere nacizane tavsiyem, kızlarınıza yemek yapmayı nişanlı iken öğretin yani evleneceği erkek ve nasıl yemeklerden hoşlandığı belli olduktan sonra... Öncesi zaman kaybı :) Benim evliliğimde, ilk altı ay "-sen yemek yapmayı bilmiyorsun, -bu yemek olmamış, -soğanlı bu, - salçası az olmuş." gibi cümleler ile geçti, özene bezene...

Beş Çayı Sofrası

Resim
HEM ÖĞLE HEM AKŞAM YEMEĞİ :) Beş çayı sofraları bu anlamda çok kurtarıcı değilmi? Neredeyse tek öğünle bir günü geçiştirebiliyorsunuz. Gündüz "akşam üstü çok yerim şimdiden karnım doymasın, hem tok gidersem ayıp olur" diye düşünüp bir şey yemeyiz, akşam üstü de o kadar çok yerizki, gece yatana kadar acıkmayız :) Ben bu yüzden akşam üstü sofralarını ayrı bir severim :) Cumartesi günü, evimizde annemin tarafını :) yani teyzelerimi ve kuzenlerimi ağırladım. İki bebeğin, tüm büyüklerin sesini nasılda bastırabildiğini, bebekli annelerin bir sofrada en fazla on dakika oturabildiğini, bebeklerin sürekli; emzirme, uyuma, alt değiştirme döngüsü içinde olduklarını öğrendim. Sanırım, uzun uzun sofrada oturup sohbet ettiğim, kendi dilediğim saatlerde uyuduğum ve gezme saatlerimi kendime göre ayarladığım bu günlerin kıymetini bilmeliyim:) Yakın zamana kadar misafir ağırlamayı en çok blogum için seviyordum, hep yeni tarifler deniyordum çünkü ve her sofradan en az dört beş tane, blogu bir k...