BLACK

merhabalar, annemin yanındayken yemek işlerine hiç karışmamış ama hevesli biri olarak çok sonraları mutfağa girdiğimde yeni tarifler öğrenmeye başladım....çünkü bir yaptığım tarifi bir daha yaparsam "başka bir şey bilmiyor" demelerinden çekindim...sürekli yeni şeyleri deneyince bazen kafamdaki gibi gelişmeyen tariflerde oluyordu...özellikle sert bir kaya gibi kurabiye, kabarmayan profiterol çeşitlemeleri....gibi....ama bunlar yıldırmadı ve hatta cesaretle sürekli yeni şeyler denedim... diyarbakır'da çalışırken bayanların bu konuda yarış içerisinde olduğunu gördüm...şimdi eklediğim ve hatta eklenmeyi bekleyen pek çok tarifim ordandır...ve orada mutfağa daha çok zaman ayırabiliyordum...tariflerimin çoğu kaynağı bu gezmeler ve tarif defterleri , kitaplar oldu Ankara'ya geldiğimde teknoloji ve nimetlerinden faydalanan arkadaşları gördükçe hoşuma gidiyordu...benim blogspot maceramda bu şekilde başladı zaten akşama veya misafirlerime değişik ne yapabilirim derken baktım pek...

haftasonu misafirlerim vardı... sayfama eklemediğim bir tarifimi yapmak istedim...hem misafirlerime ikramı güzel hem lezzetli .. patateslerimi soyup sonra üstünden bıçakla oydum....içinden çıkan kısmını da ziyan etmeyip kızarttım...barbunya yapmıştım ona ekledim...kızaran sandalları aşama aşama kaydettim...umarım iştaha getirmişimdir sizi.... herkese güzel bir hafta olmasını dilerim...   malzeme: * 10-12 patates * kızartmalık yağ * 500 gr kıyma * 2 yemek kaşığı tatlı toz biber * 1 yemek kaşığı karabiber * 1 kaşık tereyağ * 1 kaşık un * 1 bardak süt * 1 bardak kaşar rendesi * patatesler soyulup, ortası oyulur ve kızartılır * oyduğum kısımları bir araya toplayıp ayrıca kızarttım... *  kıymayı orta ateşte önce suyunu bırakıp çekene dek kavurdum * iyice suyunu çekince 2-3 kaşık yağ ekleyip, tuz, toz biber ve karabiberini ekledim * beğeninize göre soğan ve yeşil biber de kullanabilirsiniz * hazırlanan kıyma harcını patates sandallarına koyup beşamel sosunu yaptım * 1 kaşık tereyağ...

merhabalar, malumunuz günler uzadı ve erken yenen akşam yemeklerinden sonra çayın yanına birşeyler aranır olduk....:))..geçtiğimiz gün evde bulunan peynir, domates ve son anda aklıma gelen mavi haşhaşlarla yaptığım muffinler gördüğünüz gibi daha sıcak sıcak çayın yanında yerlerini aldılar.... malzeme: * 3 yumurta * 1 bardak süt * yarım su bardağı sıvı yağ * 200 gr beyaz peynir * 1 yeşil, 1 kırmızı biber * 1 domates * 4-5 kaşık haşhaş * 3 su bardağı un * 1 parçacık tuz * 1 paket kabartma tozu yapılışı: * yumurta, süt , yağ çırpılır * kabartma tozu ve un, tuz ilave edilip ana hamur oluşturulur  * peynir, dilimlenmiş biber ve domates ve haşhaşta ilave edilip kalıplara kaşık yardımı ile dökülür ve 180 derece ısıtılmış fırında 30 dk pişirilir. AFİYET OLSUN

yaz mevsimi gelince her evde daha sık yapıldığına inanıyorum...bu belkide kızartılan sebzelerinde bu mevsimde taze olmasından, mis gibi kokmasındandır...üstüne de domatesli veya sarmısaklı yoğurt döküldü mü tamamdır.... resimde gördüğünüz 2 patlıcan, 2 kabak, 2 patatesten yapılmış pazar sabahı kahvaltısı için kızartma.... annem yaptığı zaman eli hiçte aza varmazdı....helede yazın....yazın maraştan ve almanyadan gelen akrabalarımız otellere yerleşir ama sabahtan akşam yatıncaya kadar zamanı birlikte geçirirdik.... sabah kahvaltıya gelindiğinde 3 masa kurulurdu...anneler, babalar ve çocuklar...:)) 20 kişinin yemek yediği anlar çok olurdu....anneler yemek yapar daha çok benim annem ..yani kızartma bile yapılacaksa tepsiler dolusu olurdu.....:)))......kızlar masa kurar toplar, diğer annelerde bulaşık yıkardı....:))) çünkü biz masayı topladığımız anda denize kaçardık.....:)))..çok güzel günlerdi...çokkk.... aynı seramoni öğlen ve akşam yemeğinde de devam eder....akşamlarıda yol boyu yürüyüş...

BAKLA İLE FARKLI BİR DENEYİM :) Blogumu açıp da, böyle sağlıklı, hafif bir tarif ile karşılaşınca, sanmayın ki bir değişiklik var silkelendim ve kendime geldim. Nerdee :) Hala diyet ve rejim kelimelerine uzak, “hadi Mügecim, ver şu kiloları” diyen sihirli bir değnek bekler haldeyim :) Ama bu konuyu deyim yerinde ise; geyik muhabbetine çevirmeyeceğim, sözü fazla uzatmadan tarifin detaylarına geçmek istiyorum. H atırlarsanız, Zeytinyağlı Bakla tarifinde, elimdeki dünya kadar bakla ile denemeler yaptığımdan hatta bir çorba denediğimden ama tarifin çok içime sinmediğinden söz etmiştim. İlk denemede çorbanın terbiyesi için; yoğurt, un ve limon suyu kullandım. “Tadı kötümü oldu?” derseniz; “hayır, gayet güzel oldu”. :) İçime sinmeyen yanı ise sanki çorba içiyor gibi değil de, dereotunun ve baklanın baskın tadı, yoğurdun ekşiliği nedeniyle zeytinyağlı baklanın suyunu içiyormuş gibiydi. :) Ben bu kadar baskın tadı olan bir çorba değil, biraz daha yumuşak, tatlımsı bir çorba olmasını hayal edi...

şimdilerde blog yazan arkadaşlarımda karamelli kek modası var...görüntüsünden dolayı çok ilgimi çekmişti...tarifleri okuyunca malzeme bakımından da lezzetli olduğuna inandım...yapmaya karar verdim... turuncu tatlar arkadaşımın sayfasında gördüğüm tarifi denemeye karar verdim... ölçüler gerçektende başarılı....tecrübeyle sabit...tavsiye ederim...burdan arkadaşıma emeği içinde teşekkür ederim... malzemesi: karameli için * Yarım su bardağından fazla toz şeker kreması için: * 4 Yumurta * 2.5 Su bardağı süt * 3 Yemek kaşığı şeker * 1 Paket vanilya * Limon kabuğu rendesi keki için: * 3 Yumurta * 1 Su bardağı şeker * 1,5 Su bardağı un * 3 Yemek kaşığı kakao * Yarım su bardağı sıvı yağ  * yarım su bardağı süt * 1 paket vanilya  * 1 paket kabartma tozu * Limon kabuğu rendesi yapılışı: * Teflon bir tavada yarım su bardağından biraz fazla şekerimizi orta ateşte karamel kıvamına gelene dek eritip kek için kullanacağımız kalıbın en altına dökelim. * Kalıbımız dilimli teflon veya silikon...

anamur kızı olup muzlu kek yapmasam ayıp olurdu değilmi? ama yine de bir ayıbım var gerçek muz değil muzlu pudingten pişirdim keklerimi siz de değişik pudinglerden deneyebilirsiniz, keşküllü kek, tavukgögsü kek.....:)))) normal kek için kullandığım şeker ölçüsü kullandım  güzel ama birazcıcık tatlı oldu...siz şekreini azaltabilirsiniz benim bu yemek yapma merakım sevgili annemden kaynaklanıyor... kural 1: bütün tarifler denenebilir , tarifler cesaret, emek ister daha ilkokula gitmiyordum...annem küllü kalıbında ocağın üzerinde kek yapardı... kakolu muhallebiler , elmalı pastalar yapardı..... kimsenin denemeye cesaret edemediği şeyleri annem yapardı... şimdilerde de birazcıcık ruhu daralsın kek yapıp en yakın kız yurduna götürüyor yurt için kermes yapılacağında da malzemeyi toplayıp baklavalar açıyorlar.... asla yalnız yememe prensibide buradan geliyor sanırım... kural 2 : herşey paylaşılınca ve birlikte yenilince daha lezzetli  hatta şimdi sayfamı öğrenen eski arkadaşlarım sen...