Kayıtlar

Haberler etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Fallout: New Vegas – %100 Türkçe Yama

Resim
Menü ve Görevler  % 100 Görev Açıklamaları  % 100 Notlar  % 100 Terminaller  % 100 Diyaloglar  % 100 Altyazılar  % 100 Bu yama  OyunÇeviri Ekibi  tarafından adına hazırlanmıştır. -Yama Update 7 (1.4.0.525) ile uyumlu hazırlanmıştır. -Ultimate Edition ile uyumludur. -Yamayı kurduktan sonra oyunu Launcher.exe’den başlatıp Veri Dosyaları’nı tıklayın, ardından FalloutNV-TR.esp’nin yanındaki kutucuğu işaretleyin. -Oyun içinden Altyazıları açmayı unutmayın. NOT: Yama bazı modlarla sorun çıkarabilir.  Yamanın Türkçeleştirdiği içerikler: -Fallout New Vegas -Caravan Pack -Classic Pack -Mercenary Pack -Tribal Pack ÖNSÖZ Bu RPG oyununu Türkçeye kazandırmanın hazzını yaşıyorum. Özellikle geniş evrene, ve derin hikâyeye sahip Fallout gibi bir oyunu çevirmek, şahsım adına gurur verici bir olay. Oyunculukta üst boyut olduğuna inandığım Rol Yapma oyunları her zaman ilgimi çekmişti. Çizgisel olmayan oynanış, farklı yollardan gidebilme, değişik stratejiler geliştirebilme, konuyu şekillendirebilme özelli

Doğum Günüm 2011 :)

Resim
ŞIMARIK DOĞUM GÜNÜ KIZI BİLDİRİYOR :) Her insan gibi bende doğum günümde aranmaktan sorulmaktan, sürpriz yapılmasından hoşlanırım elbette. Ama bir o kadar da utanır ve mahcup olurum bu durumdan. Bu nedenle mümkün olduğunca doğum günümü söylememeye çalışırım etrafıma. Sanki önceden söyleyince; hediye bekliyormuşum, tebrik edilmeyi bekliyormuşum gibi gelir :) Bloga bile sadece bir kez, bugün benim doğum günüm tarzında bir yazı yazmışım hatta. B u yıl kuralı bozuyorum artık. Çünkü bu yıl, üç gün üç gece süren, o kadar coşkulu bir doğum günü geçirdim ki sizlerle yani ilk göz ağrım blogumun okuyucuları ile paylaşmaz isem olmaz :) K utlamalar bu yıl Yaso ’m sayesinde bir hafta önce başladı :) Uzun zamandır hayalimde olan kurabiye kalıplarını, ben almadan sürpriz yapabilmek adına erkenden ulaştırdı elime ve ilk sevinç gözyaşları da o gün döküldü gözlerimden… Kalıpları bana ulaştıran sevgili Elif Hanım ’da Facebook’ta; “nice mutlu yıllar” deyince sosyal alemde 2011 resmi kutlamaları başlamış o

Kurabiye Kursu Heyecanı ! :)

Resim
K urs heyecanımı sizlerle paylaşmadan önce; blogu olan herkes gibi benimde söyleyeceğim bir iki kelam var elbet. Malumunuz blogspot.com kapalı! Evet, şaka gibi ama kapalı işte! İlk günlerde bunun sorumlusu olan Digiturk’e çok kızgındım, hatta çevremde Digiturk aboneliğini iptal ettirmeyenlere ciddi ciddi gönül koydum. Sonra düşündüm, Digiturk cephesinden bakmaya çalıştım olaya ve hak verdim. Sonuçta onlar bir haksızlığa, bir hırsızlığa karşı hukuk mücadelesi veriyorlar, haklarını yasal yolla arıyorlar ve bu onların en doğal hakkı. Kızgın olduğumun; “sistem” olduğuna karar verdim. 2011 yılında, uzaya turistik turların yapıldığı bir çağda, bir internet sitesinin mahkeme yolu ile kapatılabildiği sistemdi asıl yanlış olan. G ünümüzde artık herkes internet kurdu... İlkokula giden çocuklar evlerinde html kod yazıyor artık. Dns ayarları değiştirmek diye bir şey var. Bunun için öyle çok engin bir bilgiye, mühendis olmanıza falanda gerek yok. Google kutucuğuna blogspot-dns yazıyorsunuz bitti gi

Bu Aralar Ben...

G erek yorumlar, gerekse mail yolu ile hatırımı soran, beni merak eden tüm değerli okuyucularım; Ö ncelikle ilginize çok teşekkür ederim. Aranmak, sorulmak çok güzel, gerçekten tarif edilemez bir şey… Beni çok mutlu ettiğinizi, duygulandırdığınızı, gelen her mailin yüzümde kocaman bir gülümseme hatta gözlerimde yaşlar oluşmasına neden olduğunu bilin lütfen. :) N ormalde böyle uzun aralar vermeden önce sizlere küçük bir bilgilendirme/ara yazısı yazardım ama 2011 ilk günlerinden beri öyle hareketli geçiyor ki, bu kez fırsatım olmadı. Affınızı rica ediyorum. Gündelik hayatımız içinde çok kısa ama blog yazıyorsanız yıllar gibi gelen bu birkaç haftalık ara sürecini sizlere kısaca açıklamak isterim. :) B ir değil iki neden var aslında; İlki; bir süredir devam eden, yoğun bir tedavi süreci yaşıyor olmam. Şimdi çok şükür iyiyim. Sadece kendimi yormamam gerektiği için evde dinleniyorum. Bu süreçte prensesler şeklinde bir anne bakımına tabi olduğum içinde :) mutfağa pek girmiyorum dolayısı ile b

Hünerli Bayanlar Sofra Dergisinde

Resim
SOFRA DERGİSİ için DAVET SOFRASI HAZIRLADIM… Sihirli bir değnek aradığım günlerde; “sık yazı ekleyemiyorum, çünkü bir projeye hazırlanıyorum, pek yakında bombamı patlatacağım” tarzından havalı bir cümlem yok. Bir iki ufak sürpriz var sadece” demiştim ya. İşte bunlardan biride Sofra Dergisi idi… Sofra dergisinin düzenlediği kahvaltı davetinde ve Güral Porselenin yılbaşı davetinde Sofra yöneticileri ile tanışma ve sohbet etme şansım olmuş, bu sohbetlerde dergi için bir şeyler hazırlama konusunda konuşmuştuk. Aralık ayında sevgili Selma Şen’den aldığım bir telefon ile bir anlamda bir hayalim daha gerçekleşti diyebilirim. Selma Hanım; uzun yıllardır evimden eksik etmediğim, sayfalarını her zaman büyük bir hayranlık ile çevirdiğim Sofra dergisine konuk olmamı istiyordu. Büyük bir memnuniyet ile “tabi ki” dedim. Heyecanla da hazırlandım, sanki dergi için değil de, evime ilk kez gelecek çok özel misafirlerim için hazırlanıyor gibi… Kendimi şu meşhur yemek yarışmasında gibi hissettim, kısa bir

Basında Hünerli Bayanlar :)

Resim
Böyle bir başlık da attım ya, daha gözüm açık gitmez :) Sizlere haber versem mi, vermesem mi diye çok ikilemde kaldım, kendimden söz etmek söz konusu olduğunda hep çekinirim biliyorsunuz. Oktay Usta’ya konuk olduğumda da, Sn.Sahrap Soysal Hürriyet'teki köşesinde benden söz ettiğinde de, Haber Türk gazetesinde yer aldığımda da, hep çekindim :) Sevgili Seda ; “Lezzet dergisi için, senden bir tarif rica ediyoruz” dediğinde önce çok heyecanlandım ama tarifi gönderdikten sonra unuttum gitti :) O kadar ki; en yakın arkadaşlarıma hatta eşime bile söz etmemişim bu konudan, o kadar unutmuşum yani. “Ne var ki bunda, ben zaten okuyucularımla, blogumla her gün yaşıyorum bu heyecanı” diye düşünmüştüm. Ama öyle değilmiş, bu çok başka bir şeymiş… İnsanın kendisini, tarifini, kanlı canlı elinde tutması bambaşka bir heyecanmış, dün akşam dergideki minik bir paragrafı, sayısız kere okurken ve okurken ellerim buz gibi olunca anladım bunu :) Ha bir de annemin tepkisinden… “Anne biliyor musun, benim ş

Blogların Korkutan Yükselişi :)

Resim
BİRAZ DERTLEŞEBİLİRMİYİZ? Artık, çok iyi biliyorsunuz ki ben keyif aldığım her şeyi sizlerle paylaşmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Denediğim ve beğendiğim bir tarif, özenerek kurduğum bir sofra, gittiğim bir tatil yeri, gezdiğim tarihi bir mekan, yemek yediğim ve memnun kaldığım bir restoran gibi… Genelde yeme-içme ağırlıklı olsa da aslında yelpazem çok geniş, keyif aldığım her şeyi sizinle paylaşmak istiyorum, paylaşmazsam bir yanım eksik kalıyor sanki. Fotoğraf makinemizin olmadığı o kısacık sürede buna bir kez daha emin oldum. Biliyorsunuz uzun zamandır, çeşitli markalar blog yazarlarına etkinlikler düzenliyor, ürünleri hakkında bilgiler veriyorlar. Blogundan hiçbir maddi beklentisi olmayan, mutfağa ve denediklerini okuyucuları ile paylaşmaya gönül vermiş bizlerin, fikirlerini merak ediyorlar. Bu firmaların, bizlere çıkarcı bir gözle yaklaştıklarını düşünmüyorum, düşünmek istemiyorum daha doğrusu. Bende müsait olduğum her fırsatta bu davetlere katılıyorum, hem ürünü yakından tanıyo

Az Gün Sonra :)

Resim
Bloguma bir süre ara verdikten sonra, tekrar yazı yazmaya başlayacağımı duyurduğum kısa bir yazı yazmıştım hatırlarsanız... Ve o yazı da demiştim ki; " Yeni bir sayfa başlığı, yeni renkler, yeni konular ve düşününce bile içimde kelebekler uçuran müthiş projeler ile dönmeye hazırlanıyorum "... Sayfa başlığı tamam, yeni şablon ve renkler tamam... Sıra geldi aklımdaki yeni konuları birer birer hayata geçirmeye... Tabi bu arada, bana birbirinden güzel sayfa başlıkları hazırlayan; dostumuz Hüseyin Bey'e ve her şablon değiştirdiğimde bitmek bilmeyen isteklerim için ! abartısız saatlerce uğraşan Yaso 'cuğuma teşekkürü borç bilirim. Ne mutlu bana ki, çevremde hayallerimi hayata geçirmeme yardımcı olan, her isteğimi ikiletmeden yapan ve beni hiç kırmayan güzel insanlar var. Blogum için enfes fotoğraflar çeken eşim gibi.... Hüseyin Bey gibi... Yaso gibi... Serkan gibi... Müthiş bir zenginlik bu inanın... Uzun zamandır kurduğum bir hayalim vardı... Profiterol tarifini, bloga vi

Az Kaldı...

Resim
Hu hu... Tık tık tık... Oradamısınız?? :) Biliyorum, biliyorum, oradasınız :) terk etmediniz beni henüz... İstatistiklerden takip ediyorum sürekli... Çook sağolun. Ama sabrında bir sonu var değil mi? Nereye kadar bu tembellik, bu tatil... Merve'ciğimin dediği çok doğru; "devlet memurumusun sen yahu, bir ay izin mi olurmuş" :)) Diyet ve spor ne alem de ? diye merak edenler için, aşağıda uzuuun bir yazı yazdım. "Ben o yazıyı okuyamam, sen ne zaman dönüyorsun onu söyle" diyenler var ise; Az kaldı... Yeni bir sayfa başlığı, yeni renkler, yeni konular ve düşününce bile içimde kelebekler uçuran müthiş projeler ile dönmeye hazırlanıyorum. Çok özledim, hem de çok....

Bilgilendirme...

Bu blogun yazarı, kısa bir süre için "yıllık iznini" kullanmaktadır :) Çok şükür sağlığında, huzurunda bir problem yoktur. Tam da bahar ve yaz mevsimi kapıda iken, yedili rakamlara yaklaşan ! ve merdiven çıkarken bile nefes nefese bırakan ağırlığı ile başı derttedir. Bu nedenle, mutfağa belirsiz bir süre küsmüştür :) Kendini becerebildiği kadarı ile diyete ve spora adamıştır :) El işi, etamin işleme gibi konulara ağırlık vermiştir, evin her yeri -yastıklar, örtüler- etamin ile dolmuştur :) Bol bol kitap okumakta, dekorasyon dergileri karıştırmaktadır. Azıcıkta blogunu ve yeni tarifler yazmayı özlemek istemektedir. Affınıza sığınarak, bir süre buralarda olamayacaktır, anlayışınız için şimdiden çok teşekkür eder. Not 1: İnsanın kendinden üçüncü şahıs olarak bahsetmesi çok komik oluyormuş, çok eğlendim yazarken, hep diyorum ya çok şımarıyorum ben size... Ama sadece size... Not 2: Hem blogumun yorum bölümüne hem de mail yolu ile mesaj bırakan, beni merak eden, halimi hatırımı s

Bir Dost Ziyareti...

Resim
Dost kelimesini herkes için kullanırmısınız ? Ben kullanmam, kullanamam... Hele de bu kişi; okul yıllarından ya da mahalleden çocukluk arkadaşınız değilse, daha zordur bana göre... Ama blogum bana uzun zaman önce öğretti ki, sanal ortamda, üstelik ileri yaşlarda, olağanüstü iyilikte, yüreği kocaman insanlar ile tanışmak, kısa zamanda dost, arkadaş seviyesine gelmek çok mümkün :) İşte; önceleri sadece ayıla bayıla Eya's Cookies adlı blogunu takip ettiğim, fotoğraflarının naifliğine, tariflerinin zorluğuna, hayran oldum Zehra 'cığım da benim bu anlattığım şekilde dostum... Sadece bloglarımıza yorum yazmak dışında bir süredir mektuplaşıyorduk, Zehracığımla. Yılbaşında; "sana kart göndereceğim, adresini verirmisin" diye beni kandırıp :) kart yerine kocaman bir hediye gönderen zarif Zehracığım; "Şubat gibi Türkiye'de olmayı planlıyorum" dediğinde; "sakınnn, beni görmeden ayrılma buralardan, vallahi küserim" dedim :) Kırmadı beni, ziyaretime geldi, n

Sencer Paşa'nın 2. Yaş Günü Partisi

Resim
NE ZAMAN İKİ OLDUN SEN ??? ... Bir önceki yazı da "cumartesi akşamı Sencer Paşa'nın doğum günü partisi için kek pişirmek üzere girdim mutfağa" demiştim. İşte o kekler pişti, sarıp sarmalandı, pazar günü Yaso 'cuğumun malikanesine doğru yola çıktı. Şahane bir doğum günü partisine eşlik etti. Lafın gelişi şahane değil ama gerçekten şahane ! :) Tüm organizasyonu, hazırlıkları ve muhteşem lezzetleri ile herkesin tadı damağında kalan bir gün oldu, geçen yıl olduğu gibi. Bu arada Yaso'nun yazısında söylediği gibi, zaman ne kadar çabuk geçiyor, ömür gerçekten sadece bir an... Sanki daha dün gibi; Sencer Paşa'ya baby shower partisi yapmışız, Minik kuşum anne oldu ! diye sevinçle haber vermişim, Adaş 'ımla kurabiyelerini hazırlamışız , Sencer Paşa'ya hoşgeldin partisi yapmışız, ve Sencer Paşa'nın 1. yaş günü tüm yurtta ve dış temsilcilikler de kutlanmış coşkuyla :) Bu gidişle, Sencer'in ilkokuldaki gösterisi için şunu hazırlamışım, mezuniyet yemeğinde Y

Şimdi Reklamlar :)

Resim
AZICIK ŞIMARABİLİRMİYİM SİZE ? :) Normal de hiç beceremediğim bir şey yapmak istiyorum bugün. Şımarmak... İzin verirmisiniz ? :) Hatırlarsanız bir ay kadar önce kısa bir otuz beş yaş bunalımına girip çıkmıştım. Çıktım ama nasıl ? Belki inanmayacaksınız ama sizlerin sayesinde. Yayınladığım tariflere yazdığınız birbirinden güzel yorumlar bir yana, azıcık canım sıkkın dediğim yazılarda bile, öyle muhteşem tepkiler alıyorumki sizden, ekran karşısında ağlayan, sulugöz biri oldum çıktım :) Sabahları işyerimize geldiğimde, ilk yaptığım şey, bilgisayarımı açıp, posta kutusuna bakmak olur. Gelen yorumları okuyup, onaylar, soru sorulmuş ise eğer yanıt verir ve e-postaları okurum. Sonra " statcounter " sitesindeki hesabıma girip, bir gün öncesinin istatistiklerine bakarım. Kaç kişi gelmiş?, nereden gelmiş, hangi sayfalar ziyaret edilmiş, keyifle incelerim. Bu arada, her gün, yorumların haricinde bir kaç tane e-posta alırım. Beni düzenli olarak, ziyaret ettiğini, artık ailesinden biri gi

HOŞGELDİN 2010, BENİ DE YOLUN YARISINA GETİRDİN :)

Resim
Baştan söylüyorum, her ne kadar gülme işaretleri konulmuş olsa da, bu bir otuz beş yaş bunalım yazısıdır, kah somurtulmuş, kah gülünmüştür, karmaşık bir ruh hali ile yazılmıştır, "hiç çekemem şimdi" diyenler, sayfayı hızlıca kaydırıp, bu gün eklediğim, patates salatası ve kabak salatası tariflerini okuyabilir :) Ciddi ciddi tarif sıkıntısı çekiyorum... Dilber hala gibi; dıkandımm vallaha dıkandımm :) Üzerimde bir atalet yok çok şükür, mutfakta bir şeyler üretilmekte... Hep bilindik tarifler ama, çok rutin :( Bir gün nohut, bir gün bezelye, kapuska, pazı sonra hoop dön başa liste aynen devam. -Arkadaşlarımız duymasın, aramızda kalsın- Eskiden misafir ağırlamayı en çok blogum için severdim. Bir sofra da; çorbasıydı, ana yemeğiydi, zeytinyağlıydı derken, üç dört yeni tarif çıkar, en az on gün idare ederdi blogumu... Şimdi öyle mi? Genellikle daha önce yaptığım, blogumda tarifi olan yemekleri yapıyorum misafirlerime de... Bir de; "aman canım bu da yayınlanır mı?, çok basit,

2009'un Son Gelişmeleri :)

Resim
KRC'den SEVİNDİREN SÜPRİZ... Blogumu düzenli takip etmek bir yana, arada sırada bile göz atıyorsanız eğer :) sofra kurmaya ne kadar meraklı olduğumu biliyorsunuz. Evet, mutfakta zaman geçirmeyi de seviyorum, bir o kadar yeni tarifler denemeyi de. Ama asıl merakım hazırladıklarımı en güzel şekilde sunmak. Bunun için; zamanım ve bütçemiz :) elverdiği ölçüde, mağazaları dolaşıyor, yeni modaları takip ediyor ve neredeyse her objeye; "acaba nasıl bir sofra dekorasyonunda kullanabilirim ? gözü ile bakıyorum :) Sizler de övgü dolu yorumlarınız ve mailleriniz ile beni şımartıyor ve "daha güzel neler yapabilirim?" şeklinde heveslendiriyorsunuz, bunun için çok teşekkür ederim, iyiki varsınız. Kullandığımız yemek takımlarından biri de; KRC biliyorsunuz, eşim ve ben bu yemek takımına, deyim yerinde ise görür görmez aşık olduk :) Bir market alışverişi sonrası, mağazanın önünden geçerken, vitrinde bu takımı gördük ve alışveriş sepetini mağazanın önünde bırakıp, heyecanla takımı i

Bayramın Ardından...

Resim
HER GÜZEL ŞEY ÇABUK BİTER :) Su gibi geçti hemde, bir gün değil bir kaç saat gibi :) Eşimle altıncı bayramımızı yaşadığımız bu bayramda da kuralı bozmadık. Kaçmadık bir yerlere. Hiçbir bahanenin de arkasına sığınmadık :) Domuz gribi var demedik, bol bol el öptük, sarmaş dolaş olduk. Uzun zamandır rahatsız olan eşime; "ciğerlerindeki iltihap, kana karışmış" dedi doktorumuz, "oh ne güzel, bahane ile yatarız, bir yere gitmeyiz" demedik... Pişmanmıyız ? Kesinlikle hayır. Tatil imkanı hep var çok şükür, bayramlar ise yılda yanlızca iki defa. Bu bayramda, annem ve kayınvalidemin misafirleri için bazı şeyler hazırladım arife günü. Peçetelikti, etamindi derken, uzun zamandır çok vakit geçirmediğim mutfağımı, pek özlemişim, pasım gitti :) Bayram tatili süresince yorulduğum tek gün de arife oldu zaten, ondan sonrası şahane geçti. Bayramın ikinci günü, ziyaretlere başlamadan önce, eşimle güzel bir kahvaltı yaptık. Kayda değer bir şey yok, minicik bir sofra. Tek özelliği kırmız

İyi Bayramlar...

Resim
BENDEN SON HABERLER :) Normal hayat için kısa denilebilecek bir süre on gün. Ama blog yazıyorsanız eğer çok uzun geliyor, sanki aylardır birşey yazmamışsınız gibi. Bu yüzden öncelikle teşekkürle başlamak istiyorum sözlerime. Bu on gün süresince bana mail atan, hatta arayıp soran okuyucularıma, "bir çorba olsun yazıver, özledim, lütfeeenn !" diye sitem eden :) blog komşularıma , kısaca bana kendimi çok iyi hissettiren bu arayıp sormalara çok çok teşekkürler, iyiki varsınız... Ben nelermi yapıyorum son zamanlarda ? Mutfağa giriyorum elbette ama daha önceki yazılarda da anlattığım gibi, yeni bir şeyler denemiyorum, hep bilindik sebze yemekleri vs. yapıyorum. Bayramda ilk iki gün ziyaretlerimizi tamamladıktan sonra, kalan iki günde birşeyler yapmak niyetim... Bakalım kısmet :) Bunun dışında Ekim ayı içerisinde MSA Whirlpool Mutfak Sanatları Akademisi 'nin davetlisi idik. Eski mutfaklarında da eğitim alma şansımız olmuştu Tefal-Actifry sayesinde . Yeni mekanları ise tek kelime

Cumhuriyet Bayramı - Havai Fişek Gösterisi

Resim
BOĞAZDA CUMHURİYET COŞKUSU !! 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızda İstanbul'da yine nefes kesici bir havai fişek gösterisi oldu. Dakikalar boyu, herkesin büyük bir coşku ile çığlıklar atarak izlediği şahane bir gösteri. Bugün, buraya bu satırları yazmamı ve bir kadın olarak, modern yaşamın içinde aktif şekilde yer alıp, her konuda söz söylememi sağlayan, Atatürk'ümüze duyduğumuz büyük sevginin gözle görünür yansıması idi yaşananlar... Biz gösteriyi, evimizden izleme şansına sahiptik çok şükür. Zaman zaman göz ucu ile televizyona da baktım, farklı açılardan izleyeyim diye ama gerçeğini izlemek çok başka idi. Gökyüzünden üzerinize yağan, yüzlerce renkli yıldız düşünün, inanılmazdı. Böylesine özenli ve Cumhuriyetimize, ülkemize yakışan zenginlikte bir kutlama yaptıkları için, yetkililere çok ama çok teşekkür ediyorum.